Akciğer kanserine yakalandı birkaç ay ömür biçildi. Ameliyat olup kanseri yendi ama bu sefer çok sevdiği eşini kanserden kaybetti. 50 yıl önce gemici olan eşi ile başladıkları seyahatlerine şimdi tek başına devam ediyor. 70 yaşındaki Sevim Eraslan kanseri yenmesini yaşam enerjisine borçlu olduğunu söylüyor.
Yakalandığı kanser hastalığı nedeni ile bundan 6 yıl önce birkaç ay ömür biçilen 70 yaşındaki ev hanımı Sevim Eraslan’ın hikayesi kanser hastalarına umut verecek cinsten.
Dünyada en sık görülen ve kansere bağlı ölüm oranı en yüksek olan akciğer kanserine yakalan Sevim Eraslan’ın kanser sol akciğerinin yarısını sarmış ve kalpten çıkan ana damara kadar ulaşmıştı. Tedavisini ise en yakın arkadaşının kızının, çocukluk arkadaşı üstlendi. Zor bir ameliyatla Sevim Eraslan’ı yaşama döndürmeyi başaran Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Özkan Demirhan,”Zorlu bir ameliyat sonrası tümörü almayı başardık.”dedi.
ZORDU AMA YAŞAM ENERJİMİ HİÇ KAYBETMEDİM…
2011 yılında griple başlayan ve kansere uzanan süreci paylaşan Sevim Eraslan,”O yıl büyük bir grip geçirdim ve uzun süre iyileşemedim. Şiddetli öksürük devam edince doktorum göğüs hastalıklarına görünmemin faydalı olacağını söyledi. Çeşitli tetkikler sonucunda akciğer kanseri olduğum anlaşıldı. Akciğeri epey sardığı söylendi.
Ameliyat olmam gerekiyordu ama kalpten çıkan ana damara ulaştığı için tümör, açıkçası kimse ameliyata yanaşmadı. En yakın arkadaşımın kızının çocukluk arkadaşı göğüs cerrahı olmuş. ‘Görüşün, belki faydası dokunabilir.’ diye tanıştırdılar bizi. O da çeşitli tetkik ve incelemeler yaptıktan sonra ‘ Ben bu tümörle seni bırakmayacağım Sevim teyze.’dedi. Çok umudu yoktu ailemin, bu yüzden rahmetli eşim çok gözyaşı döktü.
Ben ameliyata giderken de gülümsemeye çalışırken o yine tutamadı kedini beni ağlayarak uğurladı. Sağ salim çıktım çok şükür. Nüks edebilir gözetim altında kalman, kendine dikkat etmen lazım dediler. Yıllık kontrollerimi aksatmadım bu yüzden ama yaşam sevincimi de hiç bırakmadım. Ta ki, eşimin kansere yakalandığını öğrenene kadar... Kısa bir süre içerisinde kaybettik onu kanserden. Onun üzüntüsü ile kalp krizi geçirdim ve ‘mucize eseri geri döndün’ dedi doktorlar.
Tam atlattım derken bu sefer aort damarım yırtıldı. Ciddi hayati tehlikem vardı, ameliyata alındım apar topar. Çıkışta yine ‘mucize eseri kurtuldun’ dedi doktorlarım. Onu da atlattım derken bu sefer kaburgalarım açıldı. Bir büyük ameliyat daha geçirdim. Herkes bana ‘hastasın artık evinde otur, dinler’ dedi ama ben eşimden bana yadigar kalan seyahatlerimizi tamamlamayı tercih ettim.


AMELİYAT OLMASA EN FAZLA BİR YIL YAŞARDI...
Haber: Şükriye Özgül
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder