Kişinin yürürken tek ya da çift taraflı bacaklarına giren ağrı nedeni ile sık sık dinlenmek istemesi, çok ciddi bir hastalığın belirtisi olarak ortaya çıkıyor. Vitrin Hastalığı olarak tabir edilen bu hastalık, bacaklara giden atardamarların daralması ya da tıkanmasına bağlı olarak ortaya çıkıyor. Uzmanlar Vitrin Hastalığının mutlaka zamanında teşhis edilerek tedavi edilmesi gerektiğine dikkat çekiyor.
Vitrin Hastalığının
bacaklara giden atardamarların daralmasına ya da tıkanmasına bağlı olarak
geliştiğini ifade Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Uğur Cangel,
“Bu hatsalar yolda yürürken bacak ağrısı çekmeye başlar. Bu ağrı tek ya da iki
bacakta olur ve aniden ortaya çıkınca kişi yürüyemez hale gelir. Vitrin
Hastalığı denmesini nedeni de budur zaten, bir anda durma ya da oturup dinlenme
ihtiyacı hisseder hasta. Çoğu hasta da vitrine bakıyormuş gibi yapıp biraz
dinlenerek durumu geçiştirmeye çalışır. Birkaç dakika dinlendikten sonra ağrı
geçer ve hasta yeniden yürümeye başlar. Ancak bu durum yürümeye başladıktan bir
süre sonra yine tekrarlar.” Dedi.
Sessiz ilerler ve aniden ortaya çıkar!
Periferik damar hastalığı görünen her
iki kişiden birinde belirti vermediğini ifade eden Dr. Uğur Cangel, “Periferik
damar hastalığı genelde maalesef belirti vermeden sessiz ilerleyen bir
hastalık. Bu nedenle genelde ileri aşamada belirtiler ortaya çıkıyor. En sık
görülen belirtiler ise; kişinin günden güne yürüme mesafesinin kısalması,
yürürken kalça, uyluk ve bacaklara kramplar şeklinde ağrı girmesi. Bu ağrının
yürüyüş esnasında şiddetlenmesi ve kişinin yürürken dinlenmesine neden olur.
Kişi bir süre dinlendikten sonra azalır ya da geçer ama yürümeye başladıktan
belli bir süre sonra tekrar eder. Zamanla yürüme mesafesi kısalır. İleri evrede
bacaklarda kılların dökülmesine, bacağın incelmesine, tırnakların
kalınlaşmasına, cildin kurumasına neden olur. Önlem alınmazsa bu ağrılar daha
ileri evrede istirahat halinde de görülmeye başlar. Hatta öyle şiddetlenir ki
bu ağrılar hastalar ağrıdan günlerce uyuyamaz, bacaklarını rahatlatmak için
aşağı sarkıtmak durumunda kalır ve oturur pozisyonda uyumaya çalışır. Son
evrede ise ayaklarda, topuk ve parmak uçlarında yaralar açılmaya başlar ve bu
durum kangren ve uzuv kayıplarına kadar ilerler.
Risk grubundaki kişiler mutlaka önlem almalı!
“Periferik damar
hastalıklarının ölüm oranı en yüksek riskli hastalıklar arasında yer aldığını
hatırlatan Dr. Uğur Cangel, risk grubundaki hastaların da mutlaka önlem
almasına gerektiğine vurgu yaptı. Cangel sözlerine şöyle devam etti.
“Sigara kullananlar,
şeker hastaları, ailede damar sertliği hikayesi olanlar, kötü kolesterolü (
LDL) yüksek olanlar, trigliseriti yüksek olanlar, yüksek tansiyonu olanlar ya
da ailede yüksek tansiyon hikayesi olanlar, kronik böbrek hastaları, obezite
sorunu yaşayanlar, hareketsiz yaşam sürdürenler risk altında. Erkekler
periferik damar hastalıkları açısından daha riskli grupta yer alıyor, kadınlar
ise menopoz sonrası daha dikkatli olmalılar. Dolayısı ile 50 yaş sonrası damar
kontrolleri mutlaka düzenli olarak yapılmalı.”
En önemli tedavi yaşam tarzı değişikliği…
Tüm hastalıklarda olduğu gibi damar
hastalıklarının tedavisinde de yaşam tarzı değişikliği ve düzenlenmesinin
tedavinin önemli bir bölümünü oluşturduğunu belirten Dr. Uğur Cangel, “Yaşam
tarzının düzenlenmesi, sigaranın bırakılması, kilo kontrolü, düzenli yürüyüş ve
uygun egzersiz, Akdeniz usulü beslenme önlem almak açısından önemli bir
adımdır. Öte yandan kan basıncının kontrol altında tutulması, kolesterol ve
şekerin kontrol altında tutulması varsa kan sulandırıcı ilaçların düzenli
kullanılması tedavinin bir diğer önemli aşamasını oluşturmaktadır. Cerrahi
gereken durumlarda ise hastanın durumuna ve hastalığın seviyesine göre
girişimsel ya da açık cerrahi yöntemleri ile hastalara müdahale
edilebilmektedir.” Şeklinde konuştu.