3 Kasım 2017 Cuma

KALP KRİZİ VE FELÇ KONUSUNDA ERKEN SİNYAL VERİYOR…

Kalp ve damar hastalıklarında erken tanı çok büyük öneme sahip. Erken tanı sayesinde insanlar felç olmaktan, kalp krizi geçirmekten ya da kangrene bağlı uzuvlarını kaybetmekten kurtulabiliyorlar. Bunun için rutin kontroller ve checkup programlarını atlamamak gerekir. Bunların yanı sıra kalp ve damar hastalıkları ile ilgili erken tanı konusunda bize bilgi veren çeşitli pratik testler de girdi hayatımıza. Bunlardan biri ABİ dediğimiz Ancle Brakial İndeks testi. Damar hastalıklarında hayati öneme sahip erken tanı yöntemleri ile ilgili İstinye Üniversitesi Liv Hastanesi DAS Yaşam Merkezi Direktörü Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Yusuf Kalko önemli bilgiler aktardı.

“Birkaç dakikada tüm damar risk haritasını ortaya çıkarıyor.
Yöntem tansiyon ölçer gibi gerçekleşiyor. Tansiyon manşonu ile iki kol ve bacaklara basınçlar uygulanıyor. Bunu cihaz oranlıyor ve damar hastalığı potansiyeli ile derecelerini ortaya çıkarıyor. Rutin tarama amaçlı diğer yöntemlere nazaran kişi hiç radyasyona maruz kalmıyor. Hastayı hiç yormadan yatay pozisyonda iken uyguladığımız yöntem 5 dakikada net oranları veriyor. Risk faktörleri olan 40 yaşın üstündeki kişiler için çok önemli ve basit bir test. Bunların arasında risk faktörleri ile beraber sigara kullananların, şeker hastalarının, tansiyon hastalarının, ailede damar hastalığı hikayesi olan kişilerin potansiyel damar hastası olup olmadığını ortaya çıkarıyor. Yöntem hafif, orta ve yüksek risk faktörleri olmak üzere kişiye 3 seviyede bilgi veriyor. Bu sonuçlar doğrultusunda kişinin kalp krizi, şah damarı tıkanıklığına bağlı felç ya da bacak damarlarındaki tıkanmalar sonucu oluşan kangrenlere karşı önlem alması sağlanıyor. Yöntem ayrıca ameliyat olmuş ya da medikal tedaviye başlanan hastalarda tedavinin başarı oranını net olarak bize veriyor. Bu hastaların takibi açısından altın standardında bir yöntem diyebiliriz. Diğer standart muayenelerde çeşitli sebeplerden zaman zaman yanlış sonuçlar olabiliyor ancak bu yöntemle yanlış çıkma riski yok denecek kadar az ve yüzde 100’e yakın bilgi veriyor. Kılcal damar tıkanıklığında bu yöntem kılcal damardaki basınç oranını direkt verdiği için bizim için diğer standart yöntemlere nazaran çok daha objektif diyebiliriz.
Kalbi 3 boyutlu görüp kalp krizi riskini önceden haber veriyor.
Kalp krizi vakalarının ve buna bağlı ani ölümlerin günden güne artması erken tanıya yönelik çalışmaları da arttırdı. Bunlardan bir tanesi olan Kardiyogonyometri Kabi ( CGM ) testi, kalp krizi riskleri ile ilgili bize bilgi veren yöntemlere alternatif olarak Türkiye’de de uygulanmaya başlandı. Kalbi 3 boyutlu gören cihaz, hastayı yormadan ve radyasyona maruz bırakmadan kalp krizi riskine yönelik net bilgi veriyor.  Elektro bantları ile yapılan bu testi göğse ve kalbin arka tarafına yani sırta yerleştiriyoruz. Bu kalbi 3 boyutlu görmemizi sağlıyor. Böylelikle kalp bölgesindeki tüm kasılmaları daha sağlıklı gözlemliyoruz. Birkaç dakikada da hastaya kalp krizi riski var mı, daha önce geçirdiği fakat atladığı bir kriz durumu söz konusu mu gibi sorunların cevaplarını verebiliyoruz.
En güvenilir yöntemler arasında.

Yıllardır uygulanan talyum testi ve efor testi kadar güvenilir sonuçlar veriyor bize. Ayrıca kalbi 3 boyutlu gördüğümüz tek yöntem olduğu için bu sonuçların sapma olasılığının diğer yöntemlere nazaran daha az olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca bu test aşamasında radyasyon ya da kimyasal herhangi bir etkileşime maruz kalınmıyor. Herkese uygulanabilmesi açısında bu da büyük fayda sağlıyor.

 Gereksiz anjiyoyu önlüyor.
 Koroner Arter hastalıklarında damarlarla ilgili durumun net olarak görülmesi ve yorumlanması açısından en çok kullanılan yöntem olan anjiyonun bu test sayesinde gereksiz yere yapılmıyor. Kalbe giden tüm damarların haritasını gördüğümüz bu yöntemle, risk sonucuna göre kişileri gerekirse anjiyoya sevk edebiliriz.  Özellikle son yıllarda beslenme alışkanlıklarımız bozulması, hareketsiz yaşam sürmemiz ve buna bağlı obezitenin çığ gibi büyümesi, sigara ve alkol gibi alışkanlıkların çok küçük yaşlara düşmesi kalp hastalıkları riskini arttırdı. Bundan dolayı 30 yaşın üstünde olan ve özellikle genetik yatkınlığı olan kişilerin her yıl düzenli kalp muayenesi yaptırmasında fayda var. Bu anlamda en basit kalp muayene testi diyebileceğimiz Kabi Testi erken tanı adına bize büyük kolaylık sağlayacak. Bu da zamanında tedavi şansı verecektir.

Tanı sonrası kişiye uygulanan tedavi gerek cerrahi müdahale olsun gerekse ilaç tedavisi olsun, tedavinin başarısını ölçmek adına da bu testleri uygulayabiliyoruz.”

31 Ekim 2017 Salı

GRİP VE SOĞUK ALGINLIĞINA KARŞI BESLENME KALKANI…


Soğuk havalar kendini iyiden iyiye hissettirmeye başladı. Grip, nezle, soğuk algınlığı gibi hastalıklar da hem çocukları hem yetişkinleri olumsuz etkiliyor. Uzmanlar ise bu hastalıklara karşı en güçlü kalkanın doğru beslenme olduğuna dikkat çekiyor.
İşte Medigold Sultan Hastanesinden Beslenme ve Diyet Uzmanı Seda Yıldız’dan altın değerinde bağışıklık güçlendirici beslenme formülü.


“Güçlü bir bağışıklık sisteminin temellerinden birisi yeterli ve dengeli ve beslenmektir. Sadece vitamin ve mineral bakımından zengin bir beslenme programı ile güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olamazsınız. Yeterli miktarda protein, karbonhidrat, yağ almanız yani dengeli beslenmeniz gerekmektedir.

Bağışıklık Hücreleriniz İçin C Vitamini Tüketin

Her gün yeterli C vitamini alarak bağışıklık hücreleri koruma altına almalıyız vitamini desteğinin hastalık başladıktan sonra olumlu bir etkisi yoktur. Asma yaprağı, kuşburnu, maydanoz, yeşilbiber, portakal, kivi, greyfurt C vitamininden zengin besinlerdir. Bu nedenle beslenmemizde hastalıklardan korunmak için sürekli yer vermemiz gerekir.

E Vitaminini önemseyin

E vitamini yetersizliğinde bağışıklık hücreleri etkin bir aktivite gösteremezler. Badem, yer fıstığı, ceviz, ay çekirdeği ve fındık da E vitamininden zengindir.  Salatalarınıza ekleyeceğiniz birer tatlı kaşığı zeytinyağı ve ara öğünlerde tüketeceğiniz 7-8 adet fındık veya badem ya da 3 adet ceviz günlük gereksiniminizi karşılamak da size yardımcı olur.

Probiyotik Desteği Önemli

Probiyotikler vücudumuzu zararlı bakterilere karşı korur ve enfeksiyonların önlenmesine yardımcı olur. Doğal olarak fermente edilmiş süt ve süt ürünlerinde bulunur aynı zamanda toz- tablet de olarak kullanılır. Ev yoğurdu, kefir, lahana turşusu diyetinize rahatlıkla ekleyebileceğiniz probiyotiklerdendir.

Kışın vazgeçilmezi bitki çayları 

Yeşil Çay: Antioksidan deposu yeşil çay vücut direncini artırır. En yüksek faydayı sağlayabilmek için yeşil çayı 2-3 dakikadan fazla demlemeyin. Kafein içeriği fazla olduğundan dolayı günlük 3 fincandan fazla tüketmeyin.

Zencefil Çayı: Öksürüğe, boğaz yanması, mide bulantısına faydalı olan zencefil çayı kış aylarında iyi bir alternatif.
Kuşburnu çayı: İçerisinde ki yüksek C vitamini sayesinde doğal bir antioksidan olan kuşburnu çayı bağışıklık sistemini güçlendirir.”


YEMENLİ GENCİN HAYATINI TÜRK DOKTOR KURTARDI…


Geçirdiği trafik kazası hayatını değiştirdi. Tesadüf sonucu hastalığını öğrendi. Yemen’de tedavi olmaya çalışırken enfeksiyon kaptı. Hayati riski bulunan genci ise Türk cerrah kurtardı.


Geçirdiği trafik kazası sonucu hastalığını tesadüfen öğrendi. Akciğerindeki sorundan dolayı basit bir operasyon için Yemen’de ameliyata alındı ancak iyileşmek yerine durumu daha da kötüleşti. Ardı ardına 7 defa büyük ameliyat geçirdi. 23 yaşındaki Yemenli Usama Abdullah Aldip ölüm kalım savaşını Türkiye’de kazandı. Yemen’de geçirdiği ameliyatlar sırasında enfeksiyon kapan ve Ampiyem (göğüs kafesi içi enfeksiyonu) tanısı konulan genç adam Göğüs Cerrahı Doç. Dr. Özkan Demirhan’ın başarılı ameliyatı ile yaşama yeniden tutundu.

“Uçağa binersen ölürsün dediler ama göze aldım”

Yemen’den İstanbul’a uzanan hikayesini anlatan Uluslararası ilişkiler öğrencisi Usama Abdullah Aldip,”Her şey 5 ay önce motosikletimle geçirdiğim bir kaza sonrası gelişti. Ufak bir kazaydı ama önlem için hastaneye götürüldüm ve rutin muayeneler yapıldı. Akciğer filmimde pnömotoraks (akciğer sönmesi) gözlendi. Basit bir tedavisi olduğunu söylediler. Ufak bir ameliyat geçirmem gerekiyormuş. Ancak geçirdiğim ilk ufak ameliyattan sonra ardı ardına 7 ameliyat geçirdim. İyileşmek yerine daha da kötüye gitti durumum. Vücudumdaki iltihap göğsümden dışarıya sızmaya başladı. İstanbul’daki bir arkadaşım aracılığı ile Türk doktorlara tedavi olmaya karar verdim ancak Yemen’deki doktorum uçağa binmemi yasakladı. ‘Ölürsün’ dedi. Buna rağmen İstanbul’a geldim. Burada 3 hafta önce ameliyata alındım. 10 gün kadar hastanede yattım. Şimdi çok iyiyim. Bir süre daha İstanbul’da kalıp gözetim altında tutulacağım, ardından ülkeme dönüp yarım bırakmak zorunda kaldığım eğitimime devam edeceğim. Türk doktorların başarılarını hep duyardık ben de buna tanık oldum. Doktoruma teşekkür ediyorum.” dedi.

Hastanın durumunu değerlendiren Şişli Kolan Hastanesinden Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Özkan Demirhan,” Hasta bize geldiğinde ameliyat olan göğüs kafesinden iltihap akıyordu. Septik tablo dediğimiz enfeksiyonun son aşamasına girmek üzereydi. Gerekli radyolojik ve laboratuvar incelemeleri yaptık ve ampiyem tanısı koyduk. Durumu oldukça ciddiydi. Ülkesinde bir dizi ameliyat olmuş bu ameliyatlar sırasında enfeksiyon kapmış. Sıradan bir pnömotoraks çok ciddi bir enfeksiyona dönüşmüş. Enfeksiyonun ileri boyutta olması nedeni ile hastanın her an hayati risk durumu mevcuttu. Ameliyata aldık, sol göğüs kafesi içindeki yoğun enfeksiyonu boşalttık ve akciğerin açılmasına engel olan kalın dokuları temizledik. Böylece akciğeri bir nevi özgürlüğüne kavuşturduk. Yaptığımız kültür testlerine göre antibiyotik tedavisi de uyguladık. Yemen’de geçirdiği ameliyatlarda nasıl bir tablo geliştiğini bilmediğimiz için herhangi bir komplikasyon riskine karşın hala gözetim altında tutuyoruz. Ancak genel durumu gayet iyi. Antibiyotik dozlarını azalttık. Hastane sürecinde hastanın ilk günkü tablosuna göre ciddi ve hızlı düzelme oldu. Hem radyolojik hem de enfeksiyon değerlerinde düzelme bariz bir şekilde görüldü. Taburculuk sonrasında da yakın takibimize aldık. Bundan sonra hastanın kendine iyi bakması, iyi beslenmesi, akciğerini açacak egzersizlerini aksatmaması gerekiyor.” şeklinde konuştu.