25 Nisan 2018 Çarşamba

KESİLECEK DENİLEN AYAĞI LOKAL ANESTEZİ İLE KURTARDI…


Damar tıkanıklığından dolayı ayağı kangren oldu. Şiddetli ağrılardan dört ay hiç uyumadı. Kesilecek denilen ayağını ise Prof. Kalko lokal anestezi ile yaptığı ameliyatla kurtardı.


76 yaşındaki Sakaryalı işçi emeklisi Süleyman Ildır bundan dört ay önce şiddetli bacak ağrısı ile hastaneye başvurdu. Damar tıkanıklığı tanısı konulan 4 çocuk babası yaşlı adama kangren tanısı ile ampütasyon kararı verildi. Çocuklarının araştırması sonucu Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Yusuf Kalko’ya başvuran ailenin yüzü güldü. Ildır’ı lokal anestezi ile ameliyata alan başarılı cerrah damarı açtı ve ayağı kesilmekten kurtardı.

Yaşadığı zorlu süreci anlatan Süleyman Ildır,” Bundan yaklaşık dört ay önce ayağımda çok şiddetli ağrılar yaşamaya başladım. Öyle ki, bu süre zarfında gözüme neredeyse hiç uyku girmedi. Ağrılarım o kadar şiddetliydi ki, çocuk gibi oturup ağladım günlerce. Sesimi komşular bile duydu. Sakarya’da önce Buerger tanısı kondu ve ayağımın kesileceği söylendi. Çocuklarımın araştırması ile Prof. Yusuf Kalko’ya ulaştık. Burada kalbimdeki ritim bozukluğundan dolayı bacağıma pıhtı attığı ve damarın bundan dolayı tıkandığı söylendi. Bunun sonucunda ameliyata alındım. Yusuf hoca benimle konuşa konuşa yaptı ameliyatımı. Tedavim hala devam ediyor ama ağrılarım kesildi çok şükür. O günden beri rahat uyku uyuyabiliyorum. En önemlisi de kesilecek denilen ayağım kurtuldu” dedi.


Hastanın durumunu değerlendiren ve uyguladıkları tekniği anlatan Prof. Dr. Yusuf Kalko,” Süleyman amca bize geldiğinde ayağı gerçekten çok kötü durumdaydı. Kalbindeki ritim bozukluğundan dolayı bacağa pıhtı atmış ve damarı tıkamış. Böbrekleri iflas etmişti neredeyse, kanında çok ciddi enfeksiyon vardı. Aslında bu hastada ayağından önce hayatınızı kurtarmamız gerekiyordu. Minimal İnvaziv Damar Cerrahisi yöntemi ile konuşa konuşa yaptık Süleyman amcanın ameliyatını. Damarı açmayı başardık dolayısı ile ayağını da hayatını da kurtarmış olduk. Ameliyat sonrası geldiği kontrolde durumu gayet iyiydi. Ağrıları kesilmiş, rahat uyku uyuyabildiğini söyledi. Tedavi süreci devam ediyor” şeklinde konuştu.

24 Nisan 2018 Salı

İLK İMZA SELÇUK İNAN'DAN...


Sık sık organize ettiği sosyal sorumluluk projeleriyle dikkatleri üzerine çeken BÜMED MEÇ Okulları yepyeni bir kampanyaya imza attı. Yıldız futbolcuların desteğiyle "Yıldızlar, Çocuklar için İmzalıyor" sosyal sorumluluk projesini hayata geçirdi. Proje kapsamında yıldız futbolcular formalarını imzalayacak ardından da söz konusu formalar açık arttırmayla yeni sahiplerini bulacak. Elde edilen gelirle çocukların hayatlarına küçük dokunuşlar yapılacak.


Forma açık arttırmaya çıkıyor.



"Yıldızlar, Çocuklar için İmzalıyor" sosyal sorumluluk projesine katılan ilk isim Galatasaraylı Selçuk İnan oldu. Yetenekli futbolcu proje için Şampiyonlar Ligi’nde giydiği formayı imzaladı. Milli futbolcu, projeyle ilgili olarak, "Eğitime yönelik gerçekleştirilen projenin içinde yer almak bizlere gurur verdi. Böyle bir projede yer alan tüm futbolcu arkadaşlarımıza ve bu projeye destek veren herkese şimdiden çok teşekkür ediyoruz" dedi. 

23 Nisan 2018 Pazartesi

SİROZU İMMUNOTERAPİ İLE YENDİ…


Primer Biliyer Siroz hastalığı ile 9 yıl mücadele etti. Vücudu eğiten ve bağışıklığı düzelten bir tedavi şekli olan İmmunoterapi sayesinde hastalığını son bir yılda yenmeyi başardı.

9 yıldır Primer Biliyer Siroz hastalığı ile mücadele eden 51 yaşındaki stilist Selma Şengül’ün yüzü güldü. Bağışıklığı destekleyen ve vücudu eğiten bir tedavi şekli olan İmmunoterapi ile sağlığına kavuşmayı başardı. Verdiği dokuz yıllık mücadeleyi anlatan Şengül, “2009 yılında Primer Biliyer Siroz tanısı kondu. Hastalığın ilerlemesi engellenemediği için hep araştırma içindeydim. Bir dönem doktorumun tavsiyesi ile bitki kürleri de kullandım. Amerika’daki doktor bir akrabamız hem bitkisel hem de tıbbi tedavi kullanabileceğimi ve orada yaygın olan İmmunoterapi yöntemini araştırmamı tavsiye etti. Araştırmalarım sonucunda Türkiye’de de bir immunoterapi kliniği olduğunu öğrendim. Bir yıl önce de immunoterapi tedavisine başladım. Diyete çok sıkı bir şekilde uydum tedaviyi hiç aksatmadan kullandım. Nitekim son raporumda sirozu tamamen yendiğimi gördüm. Sevinçten üç gün uyumadım. Hayati riski bulunan ve neredeyse yerinden kalkamayan biri için bu bir mucizeydi. Çok tehlikeli bir hastalık çünkü, Allah kimseye göstermesin. Hayata daha sıkı bağlandım artık. Emekli olmaya ve çocuklarımla, ailemle daha çok vakit geçirmeye karar verdim. Bol bol geziyoruz, iş yoğunluğundan vakit bulamadığım birçok şeyi artık yapıyorum. Bu hastalık bana hayatın tadını çıkarmam gerektiğini öğretti” dedi.
Sirozla birlikte, Sjögren sendromu ve alerjilerini de yendi.
Hastayı değerlendiren ve uygulanan tedavi yöntemine değinen İç Hastalıkları ve İmmunoterapi Uzmanı Dr. Ülkü Görmez,” Bu tedavi tamamen kişiye özel olarak planlanıyor.  Kişiyi bizzat inceliyoruz. Altta yatan, otoimmüniteyi tetikleyen bağışıklıktaki sorunları inceliyoruz. Daha sonrasında tanılar koyuyoruz. Bunlar kişiye özel tanılar oluyor. Bundan sonra da onarma tedavisine geçiyoruz. Otoimmünite bağışıklığın kendi kendine saldırısı ile oluşan bir hastalık. Yalnız çok enteresan iki ucu var. Bağışıklıkta otoimmünite hastasının hem bağışıklığının zayıf olduğu noktalar var hem saldırdığı noktalar var. Her iki tarafı da tamir etmeniz gerekiyor. O yüzden de mutlaka doğru tanıların konulması çok önemli. Doğru tanıları koyduktan sonra hasta da uyumluysa işimiz çok kolaylaşıyor. Selma hanım gerçekten tedavisi süresince çok uyumluydu. Diyetini çok iyi kullandı. İlaçlarını aynı şekilde, kontrollerini hiç aksatmadı. Dolayısı ile başarılı sonuca ulaştı. Sirozu yendi ama aynı zamanda Sjögren sendromu hastasıydı. Onu da yendi. Gastroentoloji hocamızla da durumunu teyit ettik. Bağırsak florası, bağırsak fonksiyon bozuklukları tamamen normale döndü. Bütün testlerinde çok ciddi düzelmeleri oldu. Çok ciddi yol kat etti. Histamin alerjisini de yendi. Glüten duyarlılığı çok az kaldı. Tedavisinin sonlarına geldik. Bundan sonra sadece bazı özel koruyucu sağlık ve yaşam öneri ile hayatına devam edecek. Ömür boyu immunoterapi almasına gerek yok” şeklinde konuştu.

22 Nisan 2018 Pazar

EN KEYİFLİ DÖNERİN TADI "DÖNERCİ CELAL USTA"…

İstanbul’un en gözde mekanlarından Dönerci Celal Usta enfes menüsüyle öğlen yemeklerinizi keyfe dönüştürüyor. 


Kaliteli tarzı ve beğeni toplayan mutfağı ile hem Anadolu Yakası hem de Avrupa yakasında hizmet veren Dönerci Celal Usta, Levent ’de açtığı şubesi ile lezzetlerinden söz ettiriyor.
 Klasikleşmiş lezzetlere kattığı yorumlarla her zaman beğeni toplayan, keyifli sunumlarıyla da göz dolduran Dönerci Celal Usta, özenle hazırlanan yeni menüsünde barındırdığı spesiyal lezzetlerle misafirlerini ağırlıyor.

Avrupa Yakası'nda da Anadolu Yakası'nda birden fazla yerde bulunan Celal Usta'nın sloganı "Nesilden nesile gelen et dönerin ustası". 1975'ten beri değişmeyen lezzetiyle bu sloganı hak ettiklerini de söylemek yanlış olmaz.