TÜRKİYE'DE YENİ AKIM "CYTICOCO ELEKTRİKLİ SCOOTER"...

Son yıllarda tüm dünyada akım haline gelen elektrikli scooterler Türkiye’de de trend oldu. Çevreci oluşu, ekonomik, hafif, sessiz ve şık oluşu bu aletleri en iyi ulaşım araçları kategorisine sokuyor. Son dönemlerde özellikle kalın lastikleri ve sıra dışı tasarımları ile Cem Yılmaz, Ozan Güven, Zafer Algöz, Ece Erken gibi ünlülerle dikkat çeken elektrikli scooterleri artık Türkiye’nin her yerinde görmek mümkün. Büyük şehirlerin trafik keşmekeşinden sıyrılmak için tercih edenlerin yanı sıra ünlü tatil beldelerinin de en çok tercih edilen ulaşım aracı haline gelmiş durumda bu sempatik oyuncaklar. Tatil sezonun hızla açılması ile beraber Bodrum, Antalya, Çeşme, Alaçatı gibi daha birçok ünlü tatil bölgesinde, turistleri scooter ve bisikletlerle şehir turunda görmek mümkün. Hal böyle olunca bu akımın kaynağını araştırmak istedim.

Henüz çok genç bir o kadar başarılı iş adamları Hüseyin Kocaman ve Ekrem Karaman’ın kapısını çaldım. Zira elektrikli scooter deyince ilk akla gelen isim olan Citycoco’nun Türkiye’deki mimarları onlar. Henüz iki yıllık bir marka olmalarına rağmen çok büyük bir başarıya imza atmışlar.

Citycoco kaç yıllık bir marka? Biraz bahseder misiniz?

Citycoco bundan iki yıl önce Türkiye’deki elektrikli scooter ihtiyacını karşılamak amaçlı yola çıktığımızda ortaya çıktı. Öncelikle istedik ki, farklı bir tarz yaratalım.

Evet tarz olarak çok dikkat çekici.

Diğer ürünlerden farklı bir kalitesi olsun istedik. İnsanlar sadece bu ürünü iki tekerlekli olsun diye değil bir de giyim tarzlarına, yaşam tarzlarına uydursunlar istedik. Bu yüzden de birçok kişiselleştirilebilir özellikleri ekledik. Kişiye özel özellikleri var ürünümüzün. Çamurluklar, şasi renk renk zevke göre kişiye özel tasarlanabiliyor.

İNSANLARI MUTLU ETTİĞİMİZ BİR ÜRÜN HALİNE DÖNÜŞTÜ.

Citycoco’nun çıkışı açıkçası bunları düşünerek başladı ve ismi de zaten patentli bir Türk markası. Şu anda da aldığımız tepkiler çok güzel. Gerek Citycoco ismi gerek markanın ve ürünün bulundu yer, gerek konumu insanların büyük beğenisini kazanmış durumda. Citycoco insanları mutlu ettiğimiz bir hale dönüştü.

Merkeziniz İstanbul’da. Farklı şehirlerde satış noktalarınız var mı?

Şu anda 50’ye yakın noktada bayi ve servislerimiz var. İzmir, Ankara, Bursa, Antalya, Denizli, Çanakkale, Balıkesir, Muğla, Mersin gibi birçok ilde varız. Tabi ki, bu senenin sonunda hedefimiz en az 100 bayiye çıkmak. Türkiye’nin her şehrinde ana bayimiz mutlaka olacak. Şu anda bayilik vermeye devam ediyoruz.

Bayilik vermedeki kriterleriniz neler?

Tabi ki, hassas davranıyoruz bayilerimiz konusunda. En büyük kriterimiz, kesinlikle elektrikli ürünlere inanmış bayiler arıyoruz. Çünkü çağımız elektrik çağı. Önümüzdeki yıllarda bu önem daha da artacak. İnsanlar çevre duyarlılığı konusunda son derece hassaslaştılar ve yavaş yavaş elektrikli ürünlere önem vermeye başladılar tabi.

Çok yeni olmanıza rağmen diğer markalardan sıyrıldınız. Farklı bir duruşu ve sempatisi var markanızın. Bunu nasıl sağladınız?

Öncelikle kaliteyi en büyük etken olarak benimsedik. Kaliteli malzemeler kullanmaya dikkat ettik. İnsanlar sadece bunu tarz olduğu için almasınlar güvendikleri için ve kaliteli ürün kullanıldığı için alsınlar istedik.

LİTHIUM ION BATARYA KULLANILDI.

Bu vesile ile kullandığımız batarya sistemi lithium ion batarya. Bu çok önemli. Lithium ion yani cep telefonunda, cebinizde kullandığınız bataryanın aynı özelliklerine sahip. Yarımken de şarj edilebiliyor. Tam bitmeden şarj edilebiliyor veya şarja taktığınız zaman sabaha kaldığında bir sıkıntı yaratmıyor. Bu en büyük özellik.

Kaç modeliniz var?

Citycoco markası altında şu anda beş modelimiz var. Bu 5 modelin içinde Citycoco Comfort, S, Fat Bike, Greaser ve City modeleri mevcut. Bu 5 modelin de içindeki ortak payda lithium ion teknolojisi olması. Bataryaları LG ve SAMSUNG kullanılması. Bunlar ürünleri tabi ki tarzından hariç olarak ön plana çıkartan kaliteli özellikleridir.

Ünlüler arasındaki akım nasıl başladı?

Ünlü insan her zaman kendine özgü farklı şeyleri kullanmayı sever. Dolayısı ile üstü, başı, kıyafeti ile uyum sağlayacak tarzı yaratmak bizim işimiz oldu. Kendin tasarla şeklinde. Birçok bayimiz de buna destek olarak gelen insanların ihtiyaçlarını karşılıyorlar. Renk olarak, üzerine baskı olarak tamamen kendi istedikleri renkleri yapıyorlar. Ünlüler de tabi ki, kendi tarzlarına uygun ürünler yaptırabildikleri için standardın dışına çıktıkları için bence bunu tercih ediyorlar.

Motosikletten korkanlar kullanabiliyor mu ürünleri?

Aslında tercih edilmesinin en büyük nedenlerinden biri bu. Herkes motosiklete binemeyebiliyor. Motosikletten kokanlar oluyor. Bu ürünler insanlarda bu korkuyu ortadan kaldırıyor. Hızı 40 kilometre civarında oluyor. İnsanlar ayaklarını yere koydukları zaman durabileceklerini görüyor. Ürünün içinde ayrıca birçok güvenlik önlemi var. Frene bastığınız zaman gazın durması gibi. Bunun gibi birçok güvenlik önlemi daha var. Motosiklet gibi büyük ve yapılı değil. İnsanlar bu yüzden de bunları tercih ediyorlar. Ünlülerin tercih etmesindeki en büyük sebep de tamamen tarz oluşu.

Kadınlarda çok sık görüyoruz. Kadınların yeni trend ulaşım aracı diyebilir miyiz?

Kadınların yeni nesil ulaşım aracı diyebiliriz kesinlikle. Kadınlara özel renkler, çamurluklar, sticerler var. Zaten buradaki motosiklet müşterimizin büyük bir kısmı kadınlardan oluşuyor. Çünkü Citycoco’yu motosiklet scooter karması bir ürün olarak tasarladık. Şehir içinde, sahil şeritlerinde kadınların bir yerden bir yere gitmesi için çok konforlu bir araç.

Sahil şeritlerinde çok sık rastlıyoruz. Turistler de sanıyorum çok sevdi çünkü Bodrum’da, Antalya’da, Çeşme’de adım başı turistleri bu scooterlerle görmek mümkün.

Evet doğru. Bu sene sezon daha açılmada ünlü tatil bölgelerinden otel ve butik otellerden bu yönde talepler oluştu. Onlar da verdikleri hizmetin yanında müşterilerini mutlu edecek ekstra imkanlar sunmaya çalışıyorlar. Tatildeki bir kişinin gezmesi ve tur atması için çok şık ve konforlu bir alternatif. Aynı zamanda çok ekonomik. Tasarımı da ilginç olunca tatilciler sırf fotoğraf çektirmek için bile Citycoco’yu kullanmayı tercih ediyor.

Bir Citycoco’lu fotoğraf akımı var benim de takip ettiğim. Ünlülerin çok sayıda paylaşımları oldu mesela. Bunlar hepsi ürünün kullanıcısı mı yoksa reklam anlaşması falan mı var?

Neredeyse hepsi ürünün kullanıcısı ya da bir şekilde deneme fırsatı edinmiş isimler. Rengini beğeniyor, tarzını beğeniyor, kalitesini beğeniyor alıyor, kullanıyor. Fotoğraf çekip sosyal medya hesabında paylaşıyor. Bu tabi bizi çok mutlu ediyor. Yaptığımız işte ürüne gösterdiğimiz hassasiyette doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Tabi bir de çevreci oluşu ünlüleri çok cezbediyor. Hepsi bu konuda çok duyarlı.

Ne kadar ekonomik bu ürünler? Benzinle bir kıyaslamasını yapabilir miyiz?

Benzinle kıyaslanamayacak kadar çok ekonomik. Mesela Citycoco City modelini test ettik. Çift batarya ile 120 kilometre menzili var bu ürünün. Yokuşlu yolları da hesaba kattığımızda biz buna ortalama 100 kilometre diyoruz. Bu 100 kilometreyi City modeli ile 3 liraya alabiliyorsunuz.

Diğer modellerde de aynı mı maliyet?

Hemen hemen aynı diyebiliriz. Batarya başı 1,5-2 liralık bir elektrik masrafı var. Onun dışında ürünlerin bakım ve muayene masrafları bulunmuyor.

Plaka ve ehliyet zorunluluğu var mı?

Plaka zorunluluğu var çünkü ürünler kayıtlı ve tescilli ürünler. Faka plaka almak çok kolay. 168 lira noter masrafı ile hemen plaka alınabiliyor. Motor ehliyeti gerektirmiyor. B sınıfı ehliyet yeterli oluyor.

Son olarak Citycoco olarak hedeflerinizi neler?

Öncelikle Citycoco bir Türk markası. Biz bu Türk markasını mümkün olduğu kadar yurt dışında da tanıtmak istiyoruz. Önümüzdeki sene yurt dışındaki özellikle elektrikle ilgili fuarlara katmayı hedefliyoruz. Elektrik teknolojisini Türkiye’den çıkıp Ortadoğu, Balkanlar ve daha sonra Avrupa’ya Türk markası adı ile ulaştırmak istiyoruz. Citycoco Türkiye olarak yurt dışına ihracatını gerçekleştirerek ülkemize de katkı sağlamak en büyük hedefimiz.

Habere: Şükriye Özgül

BADEMCİK SANDI ŞAH DAMARINDA TÜMÖR ÇIKTI…

Boynunda sık sık oluşan kitleyi bademcik şişmesi sandı ama durum ileri tetkiklerden sonra anlaşıldı. 45 yaşındaki genç kadının şah damarında tümör tespit edildi. Ameliyat şansı verilmeyen hastanın tümörünü Prof. Dr. Yusuf Kalko lokal anestezi ile çıkardı.

Bir buçuk ay önce şah damarı tümörü tanısı konulan 45 yaşındaki Ayfer Mavuzer,” Sürekli hasta oluyordum. Boynumda büyük bir şişlik oluşuyordu sonra da geçer gibi oluyordu. Ben de bu yüzden bunu bademciğe bağlıyordum. Herhalde bademciklerim şişti yine diye geçiştiriyordum. Ancak zamanla kolumda uyuşukluklar başladı, sesim kısılmaya başladı ve şiddetli baş ağrılarım gelişti. Doktora gittiğimde bademcikle alakası olmadığını öğrendik. İleri tetkikler istediler ve bunların sonucunda Tip 2 şah damarı tümörü tanısı kondu. Bunu öğrendiğimde çok korktum çünkü felç geçirme riskimin olduğunu ve tam anlamı ile bu tümörlerin bir tedavisinin mümkün olmadığını söylediler. Ameliyatın zaman zaman gündeme gelebildiğini ama Türkiye’de bu ameliyatların sınırlı sayıda cerrah tarafından yapıldığını ancak çoğu zaman da tümörlerin çıkarılamadığını söylediler. Ameliyat gerçekleşse bile genel anestezi ile yapılmasının çok riskli olduğunu ve sisimi kaybedebileceğimi söylediler. Çok zor bir süreçti bizim için. Oğlum araştırmaya başladı internetten bu esnada Yusuf beyin yaptığı ameliyatları olmuş, videoları izlemiş. Hemen gittik tabi, Yusuf hoca da bazı tetkiklerin ardında durumumu değerlendirdi ve lokal anestezi ile tümörü alabileceklerini söyledi. Birkaç gün içinde de ameliyat planlandı ve gerçekleştirildi. Beni sohbet ede ede ameliyat etti. Çok korkuyordum bu ameliyattan ama atlattım bitti. Çok mutluyum, hocama teşekkür derim” dedi.

Tip 1 ve tip 2 tümörler lokal anestezi ile alınıyor, Tip 3 de genel anestezi ile tamamen temizlenebiliyor.

Nadir görülen şah damarı tümörlerinin 3 tipten oluştuğunu ifade eden İstinye Üniversitesi Liv Hastanesinden Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Yusuf Kalko, şah damarı tümörleri hakkında şu bilgileri verdi,“Nadir görülen şah damarı tümörleri, 3 tipten oluşuyor. Damara yapışık olmayan basit tip olarak tanımladığımız tip 1 ile damarı 180 derece saran tip 2 ve damarı 360 derece saran tip 3 dediğimiz kötü yerleşimli tümörler olarak sınıflandırılıyor. Özellikle tip 1 ve tip 2 dediğimiz tümörlerin bulunduğu hastalara rutin olarak lokal anestezi uyguluyoruz. Tip 3 dediğimiz tümörler damarı 360 derece sardığı için onları lokal anestezi ile alamıyoruz. Ancak genel anestezi altında onları da tamamen temizleme imkanımız doğuyor uyguladığımız teknikle."

Konu ile ilgili bilgi veren tekniğin geliştiricisi Kalko," Bu tümörler için genellikle iyi huyludur diyebiliriz ancak bulundukları bölge oldukça sıkıntılı bir bölge. Ses tellerine, nefes borusuna ve yüz sinirlerine çok yakın olduğu için hastada kısmi felç, ses kaybı ya da nefes borusunun tıkanması sonucun solunumun durması gibi durumlar yaşanabiliyor. Ayrıca bu tümörler şah damarını tıkayabildiği için şah damarı kaynaklı inmelere de neden oluyor. Nadir görülen tümörler diyoruz ancak genetik geçişleri söz konusu ve ailede bütün aile fertlerinde de görülebilecek bir tablodan söz edebiliriz. Bu yüzden mutlaka alınmaları gerekiyor. Dil, ses telleri, nefes borusu gibi hassas bölgelere yakın olan bu tümörler çeşitli belirtiler veriyor. Bu tarz belirtilerde kişiler mutlaka bir kulak, burun, boğaz uzmanına başvurmaları gerekiyor. Zaman zaman da boyunda şişlik ve ağırlık hissi, ele gelen kitle de olabiliyor. Bazen ise hiç belirti vermiyor. 15 santime kadar büyüyebilen fakat hiçbir şekilde belirti vermeyen ve dışarıdan kendini göstermeyen tümörler söz konusu, bazen de 3-4 santim büyüklüğünde olup kendini gösteren tümörlere rastlanabiliyor” dedi.

Haber: Şükriye Özgül