Boynunda
sık sık oluşan kitleyi bademcik şişmesi sandı ama durum ileri tetkiklerden
sonra anlaşıldı. 45 yaşındaki genç kadının şah damarında tümör tespit edildi. Ameliyat
şansı verilmeyen hastanın tümörünü Prof. Dr. Yusuf Kalko lokal anestezi ile çıkardı.
Bir buçuk ay önce şah damarı tümörü tanısı konulan 45
yaşındaki Ayfer Mavuzer,” Sürekli hasta oluyordum. Boynumda büyük bir şişlik
oluşuyordu sonra da geçer gibi oluyordu. Ben de bu yüzden bunu bademciğe bağlıyordum.
Herhalde bademciklerim şişti yine diye geçiştiriyordum. Ancak zamanla kolumda
uyuşukluklar başladı, sesim kısılmaya başladı ve şiddetli baş ağrılarım gelişti.
Doktora gittiğimde bademcikle alakası olmadığını öğrendik. İleri tetkikler istediler
ve bunların sonucunda Tip 2 şah damarı tümörü tanısı kondu. Bunu öğrendiğimde
çok korktum çünkü felç geçirme riskimin olduğunu ve tam anlamı ile bu
tümörlerin bir tedavisinin mümkün olmadığını söylediler. Ameliyatın zaman zaman
gündeme gelebildiğini ama Türkiye’de bu ameliyatların sınırlı sayıda cerrah tarafından
yapıldığını ancak çoğu zaman da tümörlerin çıkarılamadığını söylediler. Ameliyat
gerçekleşse bile genel anestezi ile yapılmasının çok riskli olduğunu ve sisimi
kaybedebileceğimi söylediler. Çok zor bir süreçti bizim için. Oğlum araştırmaya
başladı internetten bu esnada Yusuf beyin yaptığı ameliyatları olmuş, videoları
izlemiş. Hemen gittik tabi, Yusuf hoca da bazı tetkiklerin ardında durumumu
değerlendirdi ve lokal anestezi ile tümörü alabileceklerini söyledi. Birkaç gün
içinde de ameliyat planlandı ve gerçekleştirildi. Beni sohbet ede ede ameliyat
etti. Çok korkuyordum bu ameliyattan ama atlattım bitti. Çok mutluyum, hocama
teşekkür derim” dedi.
Tip 1 ve tip 2 tümörler lokal anestezi
ile alınıyor, Tip 3 de genel anestezi ile tamamen temizlenebiliyor.
Nadir görülen şah
damarı tümörlerinin 3 tipten oluştuğunu ifade eden İstinye Üniversitesi Liv Hastanesinden Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Yusuf Kalko, şah damarı tümörleri
hakkında şu bilgileri verdi,“Nadir görülen şah damarı tümörleri, 3 tipten
oluşuyor. Damara yapışık olmayan basit tip olarak tanımladığımız tip 1 ile
damarı 180 derece saran tip 2 ve damarı 360 derece saran tip 3 dediğimiz kötü
yerleşimli tümörler olarak sınıflandırılıyor. Özellikle tip 1 ve tip 2
dediğimiz tümörlerin bulunduğu hastalara rutin olarak lokal anestezi
uyguluyoruz. Tip 3 dediğimiz tümörler damarı 360 derece sardığı için onları
lokal anestezi ile alamıyoruz. Ancak genel anestezi altında onları da tamamen
temizleme imkanımız doğuyor uyguladığımız teknikle."
Konu ile ilgili bilgi
veren tekniğin geliştiricisi Kalko," Bu tümörler için genellikle
iyi huyludur diyebiliriz ancak bulundukları bölge oldukça sıkıntılı bir bölge.
Ses tellerine, nefes borusuna ve yüz sinirlerine çok yakın olduğu için hastada
kısmi felç, ses kaybı ya da nefes borusunun tıkanması sonucun solunumun durması
gibi durumlar yaşanabiliyor. Ayrıca bu tümörler şah damarını tıkayabildiği için
şah damarı kaynaklı inmelere de neden oluyor. Nadir görülen tümörler diyoruz
ancak genetik geçişleri söz konusu ve ailede bütün aile fertlerinde de
görülebilecek bir tablodan söz edebiliriz. Bu yüzden mutlaka alınmaları
gerekiyor. Dil,
ses telleri, nefes borusu gibi hassas bölgelere yakın olan bu tümörler çeşitli
belirtiler veriyor. Bu tarz belirtilerde kişiler mutlaka bir kulak, burun,
boğaz uzmanına başvurmaları gerekiyor. Zaman zaman da boyunda şişlik ve ağırlık
hissi, ele gelen kitle de olabiliyor. Bazen ise hiç belirti vermiyor. 15
santime kadar büyüyebilen fakat hiçbir şekilde belirti vermeyen ve dışarıdan
kendini göstermeyen tümörler söz konusu, bazen de 3-4 santim büyüklüğünde olup
kendini gösteren tümörlere rastlanabiliyor” dedi.
Haber: Şükriye Özgül
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder