22 Şubat 2020 Cumartesi

2020 ERKEK ESTETİK TRENDLERİ...



Daha bakımlı ve güzel görünmek, kadınlar kadar erkekler için de büyük önem taşıyor. Dış görüntü erkek dünyasında da kadınlarda ki kadar önemli. İş hayatında cv kadar önemli olan dış görünüş, sosyal hayatımızda oldukça önemli. Güzellik endüstrisinin gelişmesiyle erkekler de daha genç ve sağlıklı görünmek amacıyla estetik cerrahların kapısını çalmaya başladı.
 
Sağlık Yönetimi Uzmanı Songül Alcı ve Prof. Dr. Yavuz Başterzi ile 2020 yılında erkeklerin en çok ilgi gösterdiği estetik operasyonlar hakkında konuştuk. Peki erkeklerin en çok yaptırdığı estetik işlemler nelerdir?
Rinoplasti (burun estetiği): Erkeklerin en çok tercih ettiği estetik operasyonlardan biri. Büyük ve iri burunlar erkeksi görüntüyü bozmadan daha küçük estetik yüz ile orantılı bir duruma getiriliyor. Erkeklerin bu konuda en çok tercih ettiği şey burunun feminen bir görüntüye sahip olmaması. Burun işlemleri erkeklerde kadınlarda ki gibi aşırı küçültme ve kaldırma olarak düşünülmüyor. Daha soft daha yüz ile dengeli bir hale getiriyor.
 

Saç ekimi ve sakal ekimi en çok yapılan işlemlerden ikinci sırada geliyor. Hatta bildiğimiz üzere Türkiye’deki en popüler ameliyat. Dünyadan birçok erkek saç ekimi için İstanbul’ u tercih ediyor. Erkekler saç ve sakal eksiklikleri ile yaşamak istemiyor. Saç boşlukları ve sakaldaki boşluklar kıl transferi ile kapatılıyor, microblading ise seyrek saçların arasına saç efekti verme yaz öncesi yine tercih edilen işlemler arasında.
Jinekomasti, erkeklerin büyük derdi büyük göğüsler. Kilo alıp verme, hormonal sorunlar vs derken sarkan meme dokusu ile erkekler soyunmak istemiyor. Yaz gelmeden önce bu mevsimin en önemli işlemidir.
Bel ve göbek çevresi Liposuction 40’lı yaş sonralarında oluşan bel ve göbek yağlanmaları spor salonlarında eritilemediğinde çare yağ aldırma operasyonu oluyor. Hastanede birkaç saat içinde yapılan bu işlemler oldukça iyi sonuçlar veriyor.
Yüzdeki kırışıklılar, Erkeklerde en önemli amaç yüzdeki yorgun ifadeyi, almak. Kaş arası, göz çevresi kırışıklıkları, göz kapağı düşüklüğü yaşın ilerlemesiyle birlikte ortaya çıkan deformasyonlardır. Botoks uygulamasının en önemli özelliği yine erkeksi ifadeden ödün vermeden yapılmasıdır. Bu işlemlerdeki en önemli amaç doğallıktır. Terleme için yapılan koltuk altı botoxu da artık erkeklerde ıslak koltuk altı görünümünü ortadan kaldırıyor.
Çene hattı (Jaw Line) estetiği, kulak hizasından çene ucuna kadar yapılan dolgu şeklidir. Köşeler belirginleştirilmiş uç genişletilmiş çene, yüz ile uyumlu hale getirilir. Güçlü bir çene erkeklerde maskülen görüntünün kazanılması nedenli yapılır. Hollywood çenesi, nefertiti çenesi diye de adlandırılan bu estetik işlem 40’lı yaşlardan sonra oluşan gıdı görüntüsünün de hafif geriye atılmasını sağlar.

21 Şubat 2020 Cuma

MEME KANSERİNDEN KORUNMANIN YOLLARI…



Araştırmalar, günümüzde en sık görülen kadın kanserlerinden biri olan meme kanserinin son 20 yılda iki kat arttığını göstermektedir. Uzmanlar ise erken teşhisin önemine dikkat çekerek 30 yaş sonrası her kadının ayda bir kez kendi kendine yapacağı muayenenin hayat kurtarıcı olabileceğinin altını çiziyor.

Pekiyi meme kanserinden korunmak için neler yapılmalı, erken tanı için kendi kendine muayene nasıl yapılmalı, ne kadar sıklıkla uzmana görünmek gerekir? Genel Cerrahi uzmanı Op. Dr. Fatih Kar açıkladı.

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre meme kanserinin kadınlarda görülen kanserlerin dörtte birini teşkil ettiğini ifade eden Op. Dr. Fatih Kar,” Türkiye’de 20 binin üzerinde kayıtlı meme kanseri hastası bulunmaktadır. Bunların önemli bir çoğunluğuna menopoz öncesi dönemde tanı konulmuştur. Araştırmalar meme kanseri vakalarının son 20 yılda iki katından fazla artış gösterdiğini ve bu artışın her geçen yıl yükselerek devam edeceği belirtiliyor. Bu yüzden erken tanıya vurgu yapan farkındalık kampanyaları ve kamuoyu bilgilendirme çalışmalarının da arttırılması gerekiyor. Çünkü meme kanseri erken evrede tedavi edilebilen bir kanser türüdür.” dedi.

Belirtilere dikkat!

Meme kanserinin oluşum şekline ve belirtilerine dikkat çeken Kar,” Meme kanseri süt dokusu ve süt kanallarında oluşan bir kanser türüdür. Batı toplumlarında yaşla birlikte artış gösterir ancak ülkemizde görülme yaşı 40 yaş altına kadar inmiştir. Bu yüzden 30 yaş üstündeki her kadının ayda bir kez kendi kendine yapacağı muayene hayati öneme sahiptir. Kendi kendine meme muayenesi için en uygun dönemler adet başladıktan sonraki 5. ve 7. günlerdir. Ayna karşısında meme cildinde ya da meme başında çekinti, kabarıklık, kızarıklık gibi değişiklikler olup olmadığı araştırılmalı ve ardından elle meme ve koltuk altlarında kitle aranmalıdır. Öte yandan 30 yaş üstü her kadının yılda bir defa genel cerrah tarafından da muayene edilmesi erken tanı açısından büyük önem taşımaktadır. Meme kanserinin belirtilerinden bahsetmek gerekirse; meme kanserinde ağrı çok nadir görüldüğü için memede ağrı olmaması meme kanserini ekarte etmez. Memede ele gelen ağrısız sertlik, meme derisinde kızarıklık veya şişlik, meme başında veya derisinde çöküntü veya çekilme, meme başında kanlı akıntı, meme başında veya derisinde yara, koltuk altında sertlik gibi belirtiler meme kanserini işaret edebilir. Bu yüzden bu gibi belirtilerle karşılaşıldığında vakit kaybetmeden mutlaka bir genel cerrahi uzmanına başvurmak gerekir.” şeklinde konuştu.

Kimler daha fazla risk altında?

Meme kanserinde risk grubunda olan kişilere de dikkat çeken Op. Dr. Fatih Kar,” Genetik geçiş göz önünde bulundurularak anne, kardeş, çocuk, anneanne, babaanne, teyze, hala gibi birinci ve ikinci derece akrabasında meme kanseri olan kişilerde meme kanseri riski daha fazladır. Ayrıca egzersiz yapmayan ve hareketsiz yaşam süren, yüksek oranda kırmızı et tüketen, hayvansal yağ ve protein ağırlıklı beslenen, fazla miktarda alkol ve sigara tüketen kişilerde de meme kanseri riski yüksektir. Öte yandan 12 yaşından önce adet gören ve 55 yaşından sonra menopoza giren, uzun süre hormon tedavisi gören, doğum yapmayan, 30 yaşından sonra doğum yapan, emzirmeyen kadınlarda da risk olduğunu araştırmalar bize söylemektedir.” dedi.

Mamografi ne kadar sıklıkla yapılmalı?

Mamografinin meme kanserinin erken tanısında önemli bir yöntem olduğunu kaydeden Dr. Kar 40 yaşından sonra yılda bir defa mamografi yapılması gerektiğini vurguladı. Kar,” Özel bir risk söz konusu değilse 40 yaş sonrası her yıl mamografi yapılmasını önermekteyiz. Kanser taramalarında mamografinin yaygın kullanımı ile 50 yaş üstü kadınlarda meme kanserinden ölümlerde yüzde 35 azalma sağlanmıştır. Elli yaş altı kadınlarda ölüm oranındaki azalma daha fazladır. Bu durum senede bir çekilecek mamografi ile hem kanserin çok erken evrede yakalanabilmesine hem de öncü lezyonların tespit edilip kanserleşmeden çıkartılmasına bağlanmaktadır. Çoğu meme kanseri vakasında lezyonun çıkartılması yeterlidir. Bazı özel durumlarda da memenin alınması gerekebilir. Koltuk altındaki lenf düğümleri ameliyat esnasında özel bir yöntemle değerlendirilir ve gerekmedikçe lenf düğümleri temizlenmez. Sonrasında hastalığın tekrarlamasını önlemek için kemoterapi, radyoterapi ve hormonoterapi gibi ek tedaviler uygulanabilir. Meme kanseri olan hastalarda ilk üç yıl 3 ayda bir, 2’inci ve 5’inci yıllar arası 6 ayda bir, daha sonra da yılda bir defa muayene yapılması önerilir. Ailesinde meme kanseri olan kadınlarda da teşhis konulan yaştan sonra 10 yıl geriye gidilerek, muayene ve gerekli görülen tetkiklerle başlanmalıdır. Örneğin annesinde 45 yaşında meme kanseri çıkan bir kadının, meme kanseri için takibi 35 yaşında başlamalıdır.” ifadelerini kullandı. 

EMRAH DEMİRALP'TEN YALAN'DAN GELİYOR YENİ



Besteci kimliğiyle dikkat çeken, farklı yorumu ile beğenilen Emrah Demiralp; Yalan’dan isimli yeni teklisini Müzikal İşler Production etketi ile yayımladı…

Emrah Demiralp; 2018 yılında İrem Derici’nin yorumladığı ‘Tek Tabanca ‘’, 2017 yılında Toprak Sağlam’ın  yorumladığı ‘’Can Yarası‘’ adlı şarkıların bestecisi, kendi yorumu ile ilk kez ‘’Güzel Kadın ‘’ isimli şarkısını geçtiğimiz günlerde  dinleyici ile buluşturdu. Şarkısı   SPOTİFY‘de ilk 50 ‘ye giren  şarkılar bölümünde yerini aldı. Akustikcanlı  performansları ve farklı yorumu ile de  aynı zamanda dikkat çeken Emrah Demiralp ; Müzkal İşler Youtube kanalında bir çok çalışmasına yer vermeye devam ediyor.

Yalan ‘dan adlı şarkının söz, müzik ve düzenlemesi Emrah Demiralp ‘ e ait. Şarkının video klibi  çok yakında müzik kanallarında yerini almaya hazır.

20 Şubat 2020 Perşembe

TIKANAN BACAK DAMARLARI ROBOTLA AÇILABİLİYOR…


Bacak damar tıkanıklıkları tedavi edilmezse kangren, uzuv kaybı, hayati risk gibi ciddi sonuçlar doğuruyor. Son yıllarda uygulanan başarılı cerrahi girişimlere ameliyatsız yöntemler de eklendi. Bunlardan biri de Robotla Damar Açma (Robotik Aterektomi) yöntemi. Ağrısız ve acısız yapılan bu işlem uygun hastalarda oldukça başarılı sonuçlar veriyor.
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Yusuf Kalko bacak damarı tıkanıklıklarında uygulanan tedavi yöntemlerini anlattı.
Damar cerrahisinde tıkalı bacak damarları için uyguladıkları pek çok yöntem olduğuna dikkat çeken Prof. Kalko,” Hem bacak damarlarında hem şah damarında uyguladığımız ortak yöntemler var. Minimal İnvaziv damar ameliyatları bunlardan bir tanesi. Küçük kesi ile hasta ile konuşa konuşa yaptığımız bu ameliyatlarla damar tıkanıklığı hastalarında çok güzel sonuçlar aldık. Buna geçtiğimiz yıl hibrit ameliyatları da ekledik. Daha zor ve komplike vakaları hatta kitabi olarak ‘açılamaz’ denilen damarların açılabildiğini gördük bu yöntemle. Yöntemin avantajı hem açık hem kapalı yöntemlerin aynı anda uygulanıyor olması. Bunların yanı sıra her türlü endovasküler girişim, kapalı yöntem, ilaç kaplı balon işleminin yanında Robotla Damar Açma işlemlerini de aynı seansta, farklı seansta, tek başına ya da kombine olacak şekilde tamamen kişiye özel yapıyoruz. Robotla Damar Açma Yönteminde (Robotik Aterektomi) damarın içerisine özel bir aletle girilerek bir tünel açılır ve plaklar tıraşlanarak damar tamamen temizlenir. Bacak damarları için kullanılan yöntem uygun hastalarda oldukça başarılı sonuçlar vermektedir. Ağrısız, sızısız gerçekleşen yöntem ameliyatsız bir işlem olup uygun hastalarda inanılmaz güzel sonuçlar veriyor. Yöntem teknik olarak biraz daha ilerledi ve diz altında da kullanılmaya başlandı.” dedi.
Tedavilerin mutlaka kişiye özel planlanması gerekir.
Damar hastalarında doğru tedavi planlamasının hayati öneme sahip olduğunu belirten Prof. Dr. Yusuf Kalko,” Damar hastalıklarında doğru tedavi planlaması çok önemli. Şöyle ki; hastanın beklentisi, hastanın kliniği ve hastanın yaşı, hastanın ilave hastalıkları ve yaptığı iş önemli. Sadece damarı tıkalı olan ve 50 metre yürüyebilen 70 yaşında bir adamı ameliyat etmen büyük bir skandal olur. Bu hastalara tüm dünyanın yaptığı gibi ve tedavi kılavuzlarında da dediği gibi önce ilaç tedavisi, yürüme, egzersiz ve koruyucu hekimlik (beslenme, uygun medikal tedavi) verilir. Ama diğer taraftan hasta 70 yaşındadır ama simit satıp evini geçindirmek zorundadır o hastaya müdahale etmek zorundasınızdır. Mümkün olduğunca kesi yapmadan ya da küçük kesi ile kapalı yöntemlerle açık yöntemi birleştirerek; uygun hastalara robotik aterektomi, uygun hastada ilaç kaplı özel balon ya da sadece balon ya da sadece mekanik olarak ameliyatla o kireci temizlemek ya da bypass yapmak. En son çare bypasstır.” Şeklinde konuştu.
Damarla uğraşan uzman ve merkezlerin her türlü donanıma sahip olması gerekir.
Damar merkezlerini motor yenileme atölyelere benzeten Dr. Kalko bu merkezlerin mutlaka tüm donanımlara sahip olmas gerektiğinin altını çizdi. Kalko sözlerine şöyle devam etti. “Damarla uğraşan ekiplerin ya da hastanelerin ya da merkezlerin aynı motor yenileme atölyeleri gibi her şeyi yapabilecek ekip, ekipman ve tecrübeye sahip olması lazım. Bu merkezler damarla ilgili bütün tıkanıklıkları giderebilecek her türlü teknik ve donanıma sahip olmak zorunda. Ayrıca bunu yapabilecek ehil ellerin olması lazım. Bir diğer önemli etken de diyelim ki komplikasyon gelişti. Damar tıkandı, mikrop kaptı ya da ayağı kurtaramadın ve keseceksin. Her şeyi bu ekibin içerisinde çözmek zorundasın. Hastaya git ortopediye, git plastik cerraha ayağını kestir dersen o hasta sana küser ve hayata küser. Hasta doktor ilişkisi çok önemli bu hastalarda. Sonu ampütasyon da olsa eğer hastanın yüzde 1’lik de olsa bir şansı varsa uzvunun kurtulabileceğine dair bunu da anlatmak gerekir. Bu hastalara sarılıp, onları kucaklayıp ayağa kaldırmak lazım. Moral vermek ve manevi olarak güçlendirmek bu hastalar için çok önemli. Bu hastaların doktora teslimiyeti de çok önemli. Eğer ‘tecrübeliyim’ diyorsa bir damar uzmanı, son ana kadar hastasını takip etmek zorunda.”

MİNE DAĞ: ‘HERKESİ BERABERLİĞE DAVET EDİYORUM!


Söylediği ‘Çırpınırdı Karadeniz’ isimli şarkısıyla ünü tüm Türk Cumhuriyetlerine yayılan güzel şarkıcı Mine Dağ, Hakan Altun’un tam 23 yıllık eseri ‘Memleketim’i yeniden yorumladı. Anadolu rock sound’uyla ‘Memleketim’i yeniden seslendiren Dağ, gelen tepkilerden oldukça mutlu olduğunu belirtti. Güzel şarkıcı; ‘Ülkemizin geçtiği bu zor günlerde herkesin birlik ve beraberlik içinde olması gerektiğini düşünüyorum. O yüzden bu şarkıyı söylemek istedim. Müziğin evrenselliği ve birleştirici yönüyle herkesi beraberliğe davet ediyorum’ diye konuştu.

ÜNLÜ İTALYAN’DAN KAYSERİ MANTISI İTİRAFI



Floransa’da Doğdu Konyasporlu Oldu


Ünlü İtalyan Şef Danilo Zanna, Carousel AVM’de düzenlenen Sevgi Dolu Tarifler Atölyesi’nde sevenleriyle buluştu. Zanna, sohbeti, sempatik tavırları ve birbirinden lezzetli tarifleriyle kendine hayran bıraktı.

Danilo etkinlikte ayrıca eşi Tuğçe Demirbilek’le olan tanışma hikayesinden eşinin memleketi olan Giresun’a olan hayranlığına, Türkiye kariyerinden Türk ve İtalyan mutfağının farklılıklarına kadar birçok farklı konuya değindi. Türk yemeklerinden analı kızlıyı, yağlamayı, yumurtalı kıymalı Trabzon pidesini, etli karalahanayı ve künefeyi çok sevdiğini söyleyen Danilo Zanna, 40 tanesi bir kaşığa sığan Kayseri mantısına olan hayranlığından da bahsetti.

MasterChef yarışmasındaki jüri kimliğiyle sık sık gündeme gelen Danilo Zanna Konyaspor taraftarı olduğunu da itiraf etti. Danilo, sevenlerinin yoğun ilgi gösterdiği sohbetin ardından hayranları ile hatıra fotoğrafı da çektirdi.




17 Şubat 2020 Pazartesi

 Mr. Jade’den 14 Şubat sürprizi




Mr. Jade, Sevgililer Günü için sevenlerine bir sürpriz hazırladı ve “Hasretinle Yandı Gönlüm” şarkısını cover’ladı. Şarkı, 14 Şubat Cuma günü Musicom etiketiyle dijital platformlarda yayınladı.

Şarkılarıyla müzik dünyasında büyük ses getiren Mr. Jade, 14 Şubat Sevgililer Günü için sevenlerine bir sürpriz hazırladı. Ünlü sanatçı, daha önce Edip Akbayram’ın sesiyle hayat verdiği “Hasretinle Yandı Gönlüm” şarkısını cover’ladı.

SEVGİLİLER GÜNÜ’NDE YAYINDA
Söz ve müziği İsmail Yalçınkaya Tura’ya ait “Hasretinle Yandı Gönlüm”e yepyeni bir yorum getiren Mr. Jade, şarkıyı 14 Şubat Sevgililer Günü’nde müzikseverlerin beğenisine sunacak. Çalışma, Musicom etiketiyle tüm dijital platformlarda yayınlandı.

SIRP GÜZELLE KAMERA KARŞISINA GEÇTİ

Mr. Jade, şarkının klibini Sırbistan’ın başkenti Belgrad’da çekti. Klibin yönetmen koltuğunda ise ülkenin en ünlü yönetmenlerinden Masimya oturdu. Çekimlerde Mr. Jade’ye ünlü Sırp model Milica Sutovic eşlik etti.

KLİBE HOLLYWOOD İMZASI

En son teknolojilerle çekilen, 70 kişilik bir ekibin görev aldığı klibin renklendirmesi Hollywood’da yapıldı. Çok konuşulacak bir klibe imza atan Mr. Jade, “Bu şarkıyı okumak hayalimdi. Hayallerim gerçek oldu. Şarkının da klibimin de çok beğenileceğinden eminim” dedi.

KLİP LİNKİ