Amerika’da
geliştirilen bir yöntem varis tedavilerinden sonra elastik bandaj ve çorap
kullanma zorunluluğunu ortadan kaldırıyor. 15 dakikada lokal anestezi ile
uygulanabilen yöntem özellikle zaman sorunu olanlara büyük avantaj sağlayacağa
benziyor.
Varis estetik bir sorun olmanın yanı sıra ciddi de
bir damar sorunu aynı zamanda. Uzmanlar erken tanı konusunda hem kadınları hem
de erkekleri uyanık olmaları konusunda uyarıyor. Çünkü zamanında önlem
alınmayan varis sorunları ayak ve bacaklarda çok şiddetli ağrılara, şişliklere,
açık yaralara dönüşebiliyor. Varisin en ciddi sonucu ise akciğere pıhtı atası
ile oluşan embolidir, bu da ani ölümlerle sonuçlanıyor. Son yıllarda varisle
ilgili pek çok yöntem geliştirildi ve geliştirilmeye devam ediyor. Onlardan bir
tanesi de ABD’de geliştiren ve FDA onayı olan ‘Tutkalla Yapıştırma’ yöntemi
oldu. İstinye Üniversitesi Liv Hastanesi Das Yaşam Merkezi’nde uygulanmaya
başlanan yöntemle ilgili Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Yusuf Kalko
bilgi verdi.
“Şiddetli bacak ağrısı, açık yaralar
ve emboliye neden olabiliyor.”
Varis sorunlarının geçiştirildiğini
ve hastaların buna yeterince ilgi göstermediğini ifade eden Kalp ve Damar
Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Yusuf Kalko,”Varis bir damar hastalığı olup, kanı
akciğer ve kalbe taşıyan toplardamarların ilerletici bir şekilde
genişlemesidir. Genç yaşlarda görülmeye başlayan varis sorunları 20 – 35 yaş
arası yaş grubunda yüzde 30, 55 – 65 arası yaş grubunda ise yüzde 50
oranlarında görülür. Kadınların yanı sıra erkeklerin de yaşadığı bir sorundur.
Hastaların büyük bir kısmı varisi önemsemezler ancak ilerleyen yıllarla
birlikte kendini gösteren şiddetli ağrılar sonucu hekime başvurular. Varis ve
Venöz yetersizlik hastalığının tedavisinin gecikmesi durumunda ise hastalığın
yan etkileri görülebilir. Bunlar ayak ve bacaklarda şiddetli ağrılar, akıntılı
ve kokulu geçmeyen açık yaralar olabildiği gibi nadir durumlarda da akciğere
pıhtı kaçması sonucu ani ölümlere neden olabilir. Varis ve Venöz Yetersizliğin
teşhisi damar sistemi muayenesi sonrasında yapılan Doppler ultrason ve
gerektiğinde venografi adı verilen radyolojik tetkikler ile konur. Yapılan
tetkikler sonucunda hastalığın ilerleme derecesine göre Venöz basıncını düşüren
ilaçlar, varis çorabı, skleroterapy (iğne tedavisi) ve gerektiğinde varis
ameliyatının uygulanması ile bu hastalığın tedavisi mümkündür. Bu tedaviler
için en konforlu yöntemlerden biri olarak Buhar Tedavisi’ni uyguluyorduk. Daha
sonra Amerika’da geliştirilen bizim de ülkemizde kullandığımız Clarivein –
Köpükle Püskürtme Tekniğini de kullanmaya başladık. Bu teknik de oldukça
konforlu varis tedavi yöntemleri arasında yerini alıyor. En son olarak da yine
ABD’de geliştirilen FDA onaylı ‘Tutkalla Yapıştırma’ yöntemini kullanmaya
başladık. Uygulaması lokal anestezi ile yapılan ve uygulama sonrası elastik
bandaj ya da çorap kullanma zorunluluğunu ortadan kaldıran oldukça avantajlı
bir yöntem. Şu anda nüks oranları açısından yüzde 3’le en düşük nüks oranına
sahip tedavi özelliğini taşıyor.”dedi.
“Uygulaması kolay, hasta hemen
sosyal yaşantısına dönebiliyor.”
‘Tutkalla Yapıştırma’ Yöntemini’nin
uygulanmasına değinen Prof. Dr. Yusuf Kalko,”Varis çok sık görülen bir damar
hastalığı ve henüz kesin bir tedavisi bulunabilmiş değil. Bundan dolayı pek çok
yöntem geliştiriliyor. Ancak bu yöntemler arasında varisi tamamen sonlandıracak
bir yöntem söz konusu değil. Çünkü varis hastalığı nüks edebilen bir
hastalıktır. Bundan dolayı varis tedavilerini seçerken ya da varis hakkında
araştırma yaparken nüks oranı en düşük ve konforlu tedavilerin üzerinde durmak
gerekir. Biz tedavilerde açık ameliyatları çok özel durumlar haricinde tercih
etmiyoruz. Hem uygulaması zor, hem nüks oranı yüksek, hem de hastanın sosyal
yaşantısına dönme süresi uzun. Beyaz yakalı çok fazla insan var ve onların en
büyük sorunu zaman sınırlaması. İnsanlar artık ameliyatlardan ya da
uygulamalardan hemen sonra ayağa kalkmak istiyorlar haklı olarak. Lazer ve
Radyofrekans yöntemleri çıktıklarında çok ses getirmişlerdi. Çok yüksek
enerjili sistemler oldukları için kontrolü ve güvenliği daha az bu sistemlerin.
Varis tedavilerinde Tümesan anestezi dediğimiz yöntemle uygulamanın neden
olabileceği yanıkları önlemek için bir çeşit soğuk serum uyguluyoruz. Bu
uygulama özellikle lazer ve radyofrekansta çok gerekli aksi halde çok ciddi
yanıklara neden olabilir. Aynı yöntemi lazer kadar derine olmasa da Buhar
Tedavisi’nde de uyguluyoruz, fakat Buhar tedavisi diğer yöntemlere nazaran yan
etkisi çok daha az bir yöntem. Köpükle Püskürtme Yöntemi ve Tutkalla
Yapıştırma Yönteminde Tümesan anesteziye gerek kalmıyor. Özellikle bizim
yüzeyel damar dediğimiz ayağın iç bileğinden kasığa kadar giden uygulamalarda
biz bu tür uygulamaları çok rahat yapabiliyoruz ama ayağın dış tarafından diz
çukuruna dökülen varislerde ve iç varislerde gerek Lazer gerek Buhar Tedavisi,
gerek Radyofrekans maalesef sinir hasarları yapabiliyor. O bölgede sinir damara
çok yakın geçiyor ve damar biraz daha yüzeyel olduğu için hasarlar, uyuşmalar
ya da hastalarda sıkıntılar olabiliyor. Bu durumda Köpükle Püskürtme Yöntemi ve
Tutkalla Yapıştırma Yöntemi çok avantaj sağlıyor.”şekline konuştu.
“Lokal anestezi ile yapılıyor, işlem
sonrası elastik bandaj ve çorap zorunluluğunu ortadan kaldırıyor.”
Yöntemin avantajlarına ve
dezavantajlarına da değinen Prof. Kalko,” Tutkalla Yapıştırma Yöntemi pille
çalışan bir alet yardımı ile damarın içine ilaç verilmesi ile gerçekleşiyor.
Damarın içine bir kateter yardımı ile gönderilen küçük bir tel aracılığı ile
ilacı veriyoruz ve yapıştırma işlemini gerçekleştiriyoruz. Bu yöntemle emboli
riski yani pıhtı kaçma riski de ortadan kalkıyor. Özellikle diz altına dökülen
damarlarda ve iç varislerde son derece başarılı bir yöntem. Diğer teknikler diz
altı damarlarında yetersiz kalıyor. Çünkü bu bölgede sinir hasarı ve sinir
hassasiyeti görülüyor. Her ne kadar tümesan anestezi yapılsa da bunun önüne çok
geçilemiyordu. Ancak Köpükle Püskürtme Yöntemi ve Tutkalla Yapıştırma
Yöntemlerinde bu bölgede diğer tekniklerle yaşadığımız sıkıntıyı çözdük. Yöntem
ayrıca lokal anestezi ile yapıldığı için uygulama sonrası hasta hemen sosyal
yaşantısına dönebiliyor. Tümesan anestezi de yapılmadığı için uygulama sonrası
ödem ya da şişlik gibi durumlar da oluşmuyor. İşlem sonrası hastalar elastik
bandaj ya da varis çorabı kullanmak zorunda kalmıyor. Çalışanların en büyük
sıkıntısıdır zaman sorunu bu yüzden öğle tatillerinde hatta çay molalarında
dahi yöntemi kullanabilirler. İşlem 10-15 dakikada tamamlanıyor. Hamilelikte
varis oluşumu artıyor. Doğumda hemen sonra emzirme döneminde kadınlar bu
teknikten faydalanabilir, bebeğe hiçbir zararı yoktur. Yaşlılar da aynı şekilde
bu teknikten rahatlıkla faydalanabilirler. Bu yöntemle ayrıca yazın da hastalar
tedavi olma imkanı sağlayabiliyor.” ifadelerini kullandı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder