23 Mayıs 2017 Salı

HANİ DERLER YA,’ DIŞI SENİ YAKAR İÇİ BENİ.'DİYE…





 Tam da böyle bir konudan bahsetmek istiyorum. Uzaktan bakıldığında özendirici, şaşaalı, prestijli, janjanlı, havalı ve daha sayamadığım pek çok ilgi çekici kelime içeriyor ama işin içine girdiğinde aslında hiç de göründüğü gibi olmadığını fark ediyorsun. Set emekçiliğinden bahsediyorum, oyunculuktan. Bu sektörle meşgul olanlara set emekçisi tabirini özellikle kullanmak istiyorum çünkü insan üstü bir tempoda, insan üstü bir çaba ve disiplinle çalışıyorlar. Bundan birkaç yıl öncesine kadar sevdiğim ve izlediğim dizi güzel bir şekilde aktığında ‘süper, bravo, çok iyiydi’ derdim sevmediğim bir sahne olduğunda da ‘bu yönetmen salak, böyle oyunculuk mu olur, arkadaş bu sahnedeki bu hatayı nasıl görmezler’ gibi cümlelerle hiç düşünmeden eleştirirdim. Oturduğun yerden ahkam kesmek kolay misali…
Bundan 2 yıl önce eşimin sektöre kıyısından köşesinden bir şekilde dahil olması ile bu işin ne kadar zorlu şartlarda yapıldığına ben de tanık olmaya başladım. İtiraf etmeliyim ki, bu işte fazla kalamaz, bu tempoya dayanamaz demiştim ama dayandı, dayanmakla kalmadı gitti oyunculuk eğitimi aldı, dublörlük eğitimleri devam ediyor, tiyatro eğitimi alıyor, her hafta düzenli olarak at biniyor, her gün spor yapıyor, sektörü takip ediyor… Benim adam artist olma yolunda ciddi ciddi emek veriyor. Figüran, yardımcı oyuncu derken, oyunculuğa terfi etti.
Etti etti ama ciddi zorlayıcı bir süreç başladı bizim için. Sabaha kadar çalışmalar, kar kış demeden dışarıda çalışmalar, sabaha karşı uyanıp sete gitmeler. Geçtiğimiz kış ciddi olarak ciğerlerini üşüttü, 2 ay ölüp ölüp dirildiğimiz çok zorlu bir tedavi sürecimiz oldu. Geçtiğimiz ay çok meşhur bir dizinin sinema filmi çekimi için Antalya’daydı. Filmin adını yazamıyorum, haber yapmak yasak henüz. Bir ay Antalya’da kaldı. Bu süre zarfında oğlumuzun ilk doğum günü oldu o yanımızda olamadı. Evlilik yıldönümümüz oldu ama o yine yoktu. Doğum günü oldu biz yanında olamadık. Gündüz birkaç saat dinlenip gece dağda çalışıyorlardı. Tabi bu süre zarfında,” Aman canım çocuğunu hiç mi özlemiyor” diyenler de oldu, “İsteyen gelir bir günlüğüne görür yine gider” diyenler de… Hatta “Bu adam seni orada aldatıyordur” diyenler de. Tabiri caizse alık alık baktım durdum bu insanların suratına, “Arkadaş ne ara bu kadar kirlettiniz kalplerinizi” dedim ama içimden tabi…
Her neyse… Ne kadar zorlu da olsa günümüzün en çok merak edilen işlerinden biri ve bu işi yapmak için can atan 7’den 70’e tanıdığım çok insan var. Eminim tanımadıklarım daha fazladır. Hal böyle olunca ben de çok uzağa gitmedim burnumun dibindeki eşime, Serkan Özgül’e sordum sektörün bilinmeyenlerini.

Bu işe hobi olarak başladın ama devam ediyorsun, eğitimler alıyorsun daha da yapmaya niyetlisin. Yapılacak bir iş mi bu?

Başlarken ben de bu kadar devam edebileceğimi tahmin etmedim. Hobi olarak kalır diye düşünüyordum ama dizilerden ardı ardına aramalar başlayınca kendimi bir anda bu sektörün içinde buldum.

Bu kadar kolay mı yani bu sektöre girmek ve tutunmak?

Hayır tabi ki. Tam tersi hiç de kolay değil. İlk olarak fiziksel olarak ilgi çekebilirsiniz ama yeteneğiniz yoksa fiziğiniz bir işe yaramaz. Tek başına yetenek de bir işe yaramaz bunu destekleyecek eğitimleri de almak zorundasınız.

Yakışıklısın ya da güzelsin, yeteneğin var, birkaç ay da kurs al artist olursun mu diyorsun?

Yakışıklı bir adam ya da güzel bir kadın olmak avantaj tabi ki... Ama sürekli eğitim ve disiplin şart. Hayranı olduğumuz o başrol oyuncuları inanılmaz disiplinliler. Eminim hepsi kendini her seferinde aşmak için sürekli eğitim halindeler.

Eğitim derken… Hangi eğitimlerin mutlaka alınması gerekiyor?

Konservatuvar bence mutlaka olmalı. Ben 40’ından sonra bu işlere girdiğim için maalesef böyle bir eğitim alamadım ama daha erken olmuş olsaydı mutlaka okumak isterdim. Oyunculuk, diksiyon, tiyatro  dublörlük eğitimleri olmazsa olmaz bence. Bu işi hakkı ile yapabilmek için ustaların eğitimlerini almak lazım.

Bu eğitimleri aldıktan sonra insanların setlerde de kendilerini yetiştirme şansları var mı?

Kesinlikle var. Setler çok büyük bir okul. Burada da insanlar çok şey öğrenir ama en önemli kural disiplinden asla taviz vermemek.

Bebeklerden tut da, çocuklara, gençlere, yaşlılara kadar herkes bir şekilde bir dizide oynama ya da bir reklam filminde yer almanın derdinde. Bu insanlar nereye başvurmalı bu iş için?

İyi ajanslara başvurmalılar. İyi menajerle çalışmalılar. Kendilerinden para isteyen ajanslardan uzak durmaları gerekir. Profesyonel ajanslar kayıt için para istemez.

Peki kadınlar mı daha avantajlı bu işte yoksa erkekler mi?

Kadınlar daha avantajlılar.

Sence başrol oyuncularının aldığı rakamlar ve bizim fahiş dediğimiz rakamlar normal mi?

Kesinlikle normal. Fazlası ile hak ediyorlar bence. Haftada 6 gün gece gündüz çalışıyorlar. Özel hayatları yok, özel günleri yok.

Peki bu işten diğer oyuncular ya da yardımcı oyuncular para kazanabiliyor mu?

Para da kazanılır ama öncesinde ciddi bir emek vermek gerekir, yatırım yapmak gerekir. Başlangıçta sadece bu işe bel bağlamamalı insanlar ek iş mutlaka yapmalılar.

Peki sen 2 yılda kaç projede yer aldın?

Çok fazla projede yer aldım. Hepsini sayamayabilirim. İçerde, Muhteşem Yüzyıl, Payitaht Abdülhamit, Poyraz Karayel, Söz, Kara Sevda, Vatanım Sensin gibi pek çok projede yer aldım.

Oyuncu karavanı diye bir şey var. Oyuncu olmak isteyenlerin en çok girmek istedikleri yer. Sen girebildin mi?

Evet girdim. O karavanın ayrı bir karizmasının olduğu doğrudur.

Başrol oyuncularının diğer oyuncularla ve set ekibi ile iletişimleri nasıl genelde? Kaprisli artist modeline sen denk geldin mi?

Bana hiç denk gelmedi. Aslında öyle bir şey de olduğuna inanmıyorum. Setlerde müthiş keyifli bir atmosfer var. Orada herkes arkadaş gibi, herkes birbirine destek olmaya çalışıyor. Müthiş bir ekip ruhu var. O kadar uzun saatler başka türlü olmaz zaten.

Son olarak yeni projeler var mı?


Yeni projeler var. Ben hem oyunculuk hem de dublörlük olarak iki farklı kategoride çalışıyorum. Bu da avantaj tabi. Daha fazla iş alıyorsun. Temmuz ağustos gibi 2 sinema filmi projesi var. Yani yaz sezonunda da evden uzak olacağım.












Hiç yorum yok:

Yorum Gönder