Gebelik
kadınların en özel dönemlerinden biri. Hem annenin hem de bebeğin sağlıklı
olarak bu süreci tamamlaması için ise hamilelik süresince uygulanan rutin
gebelik testleri hayati öneme sahip. Ay
ay yapılması gereken bu testlere yönelik tüm detayları Medigold Sultan Hastanesinden
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Ayşe Serçin Külsoy anlattı.
“İLK 3 AYLIK RUTİN TESTLER
Gebeliğin ilk 3 ayında yapılması gereken rutin gebelik
testleri var. Çünkü bunlar ne kadar erken yapılırsa, bir hastalık varsa tespit
edilip ona göre ilacı veriliyor ve bebeğin bundan etkilenmesi önlenmiş oluyor.
Bunların en önemlileri kan sayımı, şeker testleri, hepatit testleri, guatr
testleri ve karaciğer enzimleri. Bunlar olmadan gebeliğin sağlıklı devam etmesi
mümkün değil. Bir de idrar tahlili yapıyoruz ki, iltihap varsa onu tedavisini
verelim diye.
2’Lİ VE 3’LÜ TESTLER

AYRINTILI ULTRASON
20’inci haftadan sonra bütün hastalardan ayrıntılı
ultrason istenir. Ayrıntılı ultrason zorunlu testlerdendir. Çünkü orada kafa
içerisinde, kalbinde, karnında, midesinde herhangi bir yerinde bir anomali var
mı tespit ediyoruz. Özellikle kalp anomalileri çok erken tanı gerektiren ve
erken müdahale edilirse tedavi imkanı doğan anomaliler. Örneğin çocuğun
kalbinde delik olduğu bilinirse biz bunu doğduğu ilk günden itibaren çocuk
doktoruna teslim ediyoruz. Hemen gerekli müdahalesi ve ameliyatı yapılarak
bebek kurtulabiliyor bu sayede. Ancak biz bunu tespit edemezsek anne “bebek
morarıyor, az emiyor, çok emiyor ya da bu bebek niye bu kadar çok uyuyor” diye
tespit edene kadar bir buçuk 2 ay geçiyor ve sonra zaten iş işten geçmiş
oluyor. Bu yüzden özellikle büyük anomalilerde önemli ayrıntılı ultrason,
mutlaka öneriyoruz.
ŞEKER YÜKLEMESİ
7’inci ayda şeker yükleme testi var. Şeker yükleme
testinde biz kadın doğumcular zorunlu diyoruz. Bütün hastalara şeker yüklemeyi
söylediğimizde hastalar “hayatta yaptırmam, bebeğe çok zararlı” diyorlar. Çünkü
şöyle düşünüyorlar. Şeker yüklendiğinde bebeğe 5 litrelik damacana ile şeker verileceğini
sanıyorlar. Halbuki olay öyle değil. Yüklenen şeker miktarı 50 gramlık
yüklemede toplam 2 baklava şekeri kadar, 75 gramlık yüklemede toplam 3 baklava
şekeri kadardır. Bunu hiç vermesek çok daha iyi olur aslında. Ama hastalar o
kadar çok tatlı tüketiyorlar ki, bizim kültürümüzde var bu. Aşure, hurma,
pekmez, fındık ezmesi… Bu kadar çok şekerli besin tüketen bir hastada eğer gizli
şeker varsa ve siz o hastayı taramazsanız o bebek genetik olarak diyabet
hastalığı ile kodlanıyor.

SON AY TESTLERİ
Son aya gelince son ayda biz mutlaka o ilk aylardaki
kan sayımı, ferritin düzeyi, B12, tiroid testleri gibi testleri tekrar istiyoruz.
Çünkü doğuma 1 ay kalmıştır. Hastanın kanı düştü ise bizim için doğumda kan
kadar önemli hiçbir şey yoktur. Bütün kadınlar kan ilacını çok düzenli
kullanmalı çünkü doğumda kan çok önemlidir. Eğer kadın kanı düşük bir şekilde doğuma
girerse olumsuz etkilenebiliyor. 5’inci aydan sonra kanı çok iyi olan kadınların
bile kanın düştüğünü görüyoruz. Çünkü bebek büyüdükçe anneden daha çok demir
almaya başlıyor. Eğer kadın kan ilacı kullanmazsa doğumda 1 buçuk 2 litre kadar
da kanıyor. Bu da anneyi kan kaybına bağlı şoktan kaybetme riskini doğuyor ya
da en basitinden kan takma zorunda kalıyoruz. Kan takmanın da bilenen ve bilinmeyen
olası ayrı riskleri var. Dolaysı ile kadın mutlaka kan ilacı kullanmalı. Ve
bütün bu testleri doktorunun gözetiminde yapmalı.

Bir de artık d vitamini damlalar var. Bunlar zorunlu
ilaçlardır. D vitamini damlalarda gebelikte 9-10 damla ile başlanıp hastanın D
vitamini seviyesine göre 20 damlaya kadar düzenli kullanmak koşulu ile doğuma
kadar hatta kongrelerde doğumdan sonra 3 ay daha kullanılmalı diye söyleniyor.
Onların da kullanımı zorunludur.
Son ayda hastaları, bir haftada bir mutlaka NST’ye
alıyoruz. NST karından bebeğin kalp atışlarının yazdırıldığı EKG gibi bir cihazdır.
Onunla da haftada bir bebeğin iyilik halini değerlendiriyoruz annenin de doğum
ağrıları başlamış mı, ciddi bir kasılması var mı yok mu anlayabildiğimiz basit
bir test.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder