Kışın zayıf düşen bağışıklık sistemi
hastalıklara da zemin hazırlıyor. Bağışıklık sisteminin en önemli güç kaynağı
ise dengeli ve doğru beslenmeden geçiyor. Konu ile ilgili Medigold Sultan
Hastanesinden Beslenme ve Diyet Uzmanı Seda Yıldız altın değerinde bilgiler paylaştı.
İşte o sihirli reçete.
“Soğuk
kış aylarına girdiğimiz şu dönemlerde yetersiz ve dengesiz beslenme sonucu
bağışıklık sisteminin zayıflamasından kaynaklanan enfeksiyonlar sıklıkla
görülmektedir. Bunun için beslenmemizde bağışıklık sistemimizin güçlenmesine
yardım etmesi için yeterli miktarda protein almaya, antioksidan vitamin ve
mineraller yönünden zengin beslenmeye özen göstermeliyiz. Antioksidanlardan
zengin olan ve serbest radikallere karşı ilk savunma hattımız olduğu düşünülen
C ve E vitamini içeren besinleri sıkça tüketmeliyiz. Limon, portakal, mandalina,
biber, maydanoz, kivi ve greyfurt bol miktarda C vitamini; zeytinyağı, badem,
ceviz ve fındık gibi kuruyemişler de E vitamininden zengin besin maddeleridir.
Sebze ve meyvelerde bol miktarda bulunan beta karoten de bağışıklık sistemi
hücrelerinin sayısında önemli derecede artış sağlar. Beta karoten en fazla
havuç, ıspanak ve domateste vardır.
BALIĞI SOFRANIZDAN EKSİK ETMEYİN…
Vücut
için vitaminler kadar önemli bir grup madde daha vardır ki; onlar da
minerallerdir. Özellikle selenyum, çinko, demir ve bakır en iyi antioksidan
etki gösteren minerallerdir. Bu mineraller en fazla balık, ceviz, fındık,
badem, kuru meyveler, pekmez, kırmızı et, zeytinyağı, fındık yağında
bulunmaktadır. Ayrıca bağışıklık sistemi için yararlı olan hücrelerin
faaliyetlerini sürdürebilmeleri için günde 2-2,5 litre su içilmesinde fayda
vardır. Bununla birlikte omega 3 yağ asitleri adı verilen ve balıkta bolca
bulunan yağ asitleri ve proteinli gıdalarla aldığımız arginin amino asidi,
bağışıklık sistemimiz için önemli besin kaynaklarıdır.
SALATALARDA ZENCEFİL KULLANIN…
İçeriğindeki
bileşenlerle bağışıklığımıza büyük katkıları olan bir diğer besin ise zencefil.
Zencefili rendeleyerek salatalarda, çorbalarda ve çay formunda tüketebiliriz. Tabii savunma mekanizmamız için çok değerli
olan probiyotikleri unutmamak gerekir. Probiyotik kelimesi yunanca da yaşam
için anlamına gelmektedir ve probiyotikler genelde yoğurt, kefir ve peynirde
bulunmaktadır. Sağlıklı bağırsaklar sağlam bir immün sistemin temelini
oluşturabilir.
KEFİR VE EV YAĞIMI YOĞURT ŞİFA DEPOSU…
Yapılan
birçok çalışmada probiyotiklerin immün sistemi desteklediği ve özellikle soğuk
algınlığına bağlı ishallerin önlenmesinde etkili oldukları kanıtlanmıştır. Bu
bakımdan beslenmemizde mutlaka kefir ve yoğurt bulunmalıdır. Savunmaya yönelik
beslenmeyi planlıyorsak yağ ve kolesterol tüketimi, protein alımı ve diyet lifi
de en az aldığımız besinlerin çeşitliliği kadar önemlidir. Bu noktada yağlı ve
kızartılmış etlerden ve fazla miktarda şeker tüketiminden de kaçınmak gerekir.
Araştırmalar, 100 gram şeker içeren bir içeceğin 2 saat içinde bağışıklık
işlevlerini yarı yarıya düşürdüğünü ve bu durumun 5 güne kadar sürdüğünü
göstermektedir. Aynı zamanda daha az hareket ettiğimiz bu dönemlerde ağırlık
kontrolünü sağlamak adına şeker, fazla miktarda yağ, hamur işi besinleri
kısıtlamakta fayda var. Aynı zamanda kahvaltıda demirden zengin yumurta ve ara
öğünlerde taze ve kuru meyve, ceviz, fındık, badem, süt, yoğurt, kefir
tüketerek metabolizmanızı daha canlı tutabilirsiniz.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder