3 Mayıs 2018 Perşembe

BEL VE BOYUN FITIĞI TEDAVİLERİ HAKKINDA MERAK EDİLENLER…



Bel ve boyun ağrılarının pek çok sebebi olmakla birlikte bel ev boyun fıtıkları bu ağrıların nedenleri arasında yer alıyor. Pekiyi bel ve boyun fıtığı tedavileri neler? Hastaların nelere dikkat etmesi gerekiyor? Tüm bu sorunların cevaplarını Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Muhammet Emin Öcal yanıtladı.


“Bel ve boyun fıtıkları bel ve boyun ağrıları içerisindeki sebeplerden bir tanesidir. Aslında buna neden olan yüzlerce sebep var. Bize özellikle cerrahi yani ameliyat gerektiren fıtıklar başvuruyor.
Fıtık dediğimiz olay omurgada bulunan kemik yağlarının arasındaki vertebra dediğimiz kıkırdak yapının bozulması, yırtılması ile birlikte kola giden sağlı-sollu veya omuriliğe bası yapması ile ortaya çıkan tablodur. Bu basının etkisi ile ortaya çıkan bulgular var. İlk etapta;
-          Ağrı hangi sinire baskı yaptı ise ona bağlı ağrılar gelişiyor. Bel fıtığında; bacaklarda veya kalçada tek taraflı ya da iki taraflı ağrı oluyor. Boyun fıtığında ise; omuz, kol ya da kürek kemiklerine doğru ağrılar oluşuyor.
-          Sırası ile ağrı, uyuşmalar, kuvvetsizlik ve kaslardaki kısmi felçler bazen de hangi tarafta baskı fazla ise üşüme, titreme veya renk değişikliği görülebiliyor.
Genellikle boyun ağrısı ile birlikte gelişen kol ağrıları ya da uyuşmalarını biz mutlaka fıtık olup olmadığı açısında değerlendiriyoruz.  

Muayene aşaması…

İlk yapılacak basamak muayenedir. Hastanın muayenesinde yaklaşık yüzde 80’e yakın doğruluk payı olup teşhis konulabiliyor. Bunu destekleyen tahliller var; tomografi, MR veya EMG testleridir. Tüm bunları yaptırdıktan sonra sonuçlar temiz çıktı ise muayenede de bir problem yoksa genellikle medikal tedavi veya yardımcı tedaviler (akupunktur, fizik tedavi, manuel tedavi) uygulanır. Aynı şey bel için de geçerlidir. Teşhis yöntemleri aşağı yukarı birbirine benzer.

Kalp krizi bulgusu ile karışabiliyor.

Kolda özellikle sol kol ağrısı ile birlikte gelen hastalarda kalp problemi var mı ona da bakmak lazım. Bazen kalp krizi ile karışabiliyor ya da kalp krizi bulgusu o şekilde ortaya çıkabiliyor. Bunun yanında bir de sinir sıkışmaları ile karışabiliyor. Özellikle dirsek bölgesinde ya da el bileğindeki sinir sıkışmaları özellikle de karpal tünel gibi sinir sıkışmaları yine kol ağrısı yapabiliyor. Tek taraflı ya da iki taraflı olabiliyor bu ağrılar. Bunu ayırt etmek gerekiyor.

Uygulanan cerrahi yöntemler.

Bundan sonraki dönemlerde bel fıtığının ve boyun fıtığının cerrahi tedavisinde genellikle mikro cerrahi yöntemler tercih ediliyor ama bazen endoskopik yöntemlerle ya da intradiskal girişimler dediğimiz disk içerisine girip radyofrekans veya lazer kullanarak fıtığı küçültme tarzında yaklaşımlar da olabiliyor.

Boyun fıtığı ameliyatları son derece konforlu yöntemlerdir.

Boyun fıtığı ameliyatları her ne kadar ürkütücü gibi gelse de son derece konforlu ameliyatlardır. Hasta ameliyatlardan sonra kalkıp yürüyebiliyor. Kendi işini yapacak hale geliyor, ağrısı sızısı geçiyor. Boyun fıtığı ameliyatlarında boşalttığımız diskin yerine protez de kullanabiliyoruz. Belde böyle bir imkan şu an için hala yok. Genç hastalarda özellikle tek fıtığı olanlarda protez kullanmayı öneriyoruz. Çünkü protez kullananlarda boyun hareketlerinde kısıtlılık daha az oluyor. Ama birden fazla fıtık varsa onları boşalttığımız zaman omurgaların dondurulmasına yani hareketsizleştirilmesine yardımcı olan kafes dediğimiz sistemleri kullanıyoruz. Sonuçta hastanın yaşam kalitesi ve konforu artmış oluyor. Çünkü hiçbir zaman orijinal bir boyun ya da beli olmasa da günlük yaşantısında ağrısız, sızısız bir konfor sağlanmış oluyor.

Ameliyat sonrası süreçte bunlara dikkat etmek gerekir.

Burada dikkat edilmesi gereken şey şu. Hastalarda “fıtık tetkararla” algısı var. Burada şunun unutulmaması gerekir. Bizim tek bir tane fıtığımız yok, birden fazla fıtığımız olduğuna göre; birisine iyi bakmadığımız için ameliyatlık hale geldi ise diğerleri de aynı pozisyona gelebiliyor. Bundan dolayı ameliyattan sonra dikkat edilecek hususlar devreye giriyor. Mutlaka egzersiz yapılması gerekiyor, mutlaka kilo kontrolü gerekiyor bir de fizyolojik sınırlar içerisinde eğilme, kalkma yatma bir şey kaldırırken nasıl kaldırmak gerektiğine dair dikkat edilmesi gereken ayrıntılar var. Çünkü biz bunlara dikkat etmediğimiz için zaten fıtık dediğimiz hadise meydana geliyor. Çömelirken dizlerden çömelmeye dikkat etmemiz gerekiyor. Belden eğilmek disklere baskı yapar. Bir şey kaldırırken de eşyayı vücuda yapıştırarak kaldırmak gerekiyor. En önemlisi de omurganın etrafındaki kasları güçlendirmek gerekiyor.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder