Kadınların başına çok sık gelen rahatsızlıklardan biri miyomlar. Her ne kadar iyi huylu olduklarını bilsek de yine bir ‘Acaba kansere dönüşür mü?’ korkusunu yaşatıyor bütün kadınlara. Kanser konusunda uzmanlar kadınları rahatlatıyor,” Miyomun kanserleşme ihtimali oldukça düşük” diyor ama öte yandan da “kesinlikle ihmale gelmemesi gerekir” diye de uyarıyor. İstinye Üniversite Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Bülent Tekin miyomlarla ilgili merak edilen sorulara şu şekilde yanıt veriyor.
“Rahim içinde bulunan ve çoğu zaman iyi huylu tümörler olarak tanımlanan miyomlar, her ne kadar zararsız görünseler de, düzenli kontrol edilmezse daha büyük sorunlara neden olabilir. Kanserleşme olasılığı oldukça düşük olması nedeniyle, iyi huylu olarak tanımlanan miyomlar, aslında kanama sorununa yol açabildiğinden müdahale gerektiriyor. Peki, miyom belirtileri nasıl baş gösterir? Miyomların tedavisi hangi yöntemlerle gerçekleştirilir?
Genellikle
40 yaş üstü kadınlarda görülüyor…
Miyom, hemen hemen her kadının duyduğu veya karşılaştırdığı
yaygın bir hastalıktır. Miyom rahimden kaynaklanan iyi huylu tümördür. Tümör
deyince insanları bir korku salar çünkü genelde tümör ve kanser eşdeğer
kavramlar zannedilir. Tümör kelimesi, Latince’de şişlik demektir bu yüzden
vücudumuzdaki herhangi bir dokudan kaynaklanan kitlelere tümör denilir. Rahim üç tabakadan oluşur. Orta tabaka olan ‘myometrium’ bölümünde
oluşan kitlelerin çoğunluğu miyomdur ve genellikle bu miyomlar 40 yaş üstü
kadınlarda görülmektedir.
Kanama,
sık idrara çıkma, kabızlık gibi belirtiler gösterebilir…
Miyomlar, genellikle bir belirti vermeden,
kadınların rutin jinekolojik muayenelerinde tesadüfen saptanırlar. Rutin kontrollerine girmeyen bir kadında
kanama, sık idrara çıkma, kabızlık veya karın üzerinden ele gelen kitle
şeklinde belirti verebilir. Miyomların çoğunluğu yapılan ultrasonografiyle
görülürler. Ultrason yaparken miyomların büyüklükleri ve bulundukları yer iyi
tespit edilmelidir çünkü tedavi de buna göre planlanır. Rahmin en iç tabakasına
yakın olan miyomlar küçük bile olsalar, kanama yapacakları için
çıkarılmalıdırlar. Oysaki rahmin dış tabakasına doğru uzanan miyomlarda
cerrahiden mümkün olduğunca uzak durmak gerekir. Bu tür miyomlar ancak idrar
torbasına veya bağırsaklara baskı yaparlarsa ameliyat edilmelidirler.
Takip
sıklığı bir yılı geçmemeli…
Miyomun yerine bakılmaksızın dikkat edilmesi gereken
başka bir husus da miyomun büyüklüğüdür. Rahmi 12 haftalık gebelik iriliğine
kadar büyüten miyomlar da ameliyat edilmelidir. Ameliyat gerektirmeyen
miyomları 6 ay arayla takip etmek yeterlidir. Yavaş büyüyen veya büyümeyen
miyomlarda bu takip süresi bir yıla çıkartılabilir. Takipler sırasında hızlı
büyüyen miyomlarsa ’sarkom’ adını verdiğimiz kanser şüphesinden dolayı ameliyat
edilmelidir. Anlaşılacağı gibi miyomlarda kanserleşme riski yok denecek kadar
azdır. Sadece hızlı büyüyen miyomlarda kanserden şüphelenilir ve bunlarında
çoğu ameliyat sonrasında kanser çıkmazlar.
Gebelikteki
miyomlara önlem alınmalı...
Miyomlar gebelikte büyüme eğilimindedirler, menopozda
ise küçülürler. Bu yüzdendir ki doğum sonrası tespit edilen miyomlarda 6 ay -
bir yıl kadar beklemek gerekir. Çünkü bu miyomların çoğu küçülür ve ameliyat
edilmeyecek, takip edilecek boyutlara gelirler. Menopozdaki miyomlar ise
küçülme eğiliminde olduklarından, genellikle ameliyat edilmezler. Ancak menopozda
büyüyen miyomlarda, kanser şüphesi
nedeniyle mutlak ameliyat gerekir.
Tedavide
uygulanan en etkili yöntem cerrahi…
Miyomlarda en etkin ve en yaygın tedavi şekli
cerrahidir. 40 yaş üzeri ve çocuk istemeyen hastalarda genellikle rahmin
tamamen alınması uygundur. 40 yaş altındaki veya çocuk istemi olan hastalarda
ise rahmi korumak için sadece miyomu almak en uygun yaklaşımdır. Rahim alma
ameliyatında laparoskopik teknik veya açık cerrahi teknik uygulanabilir. Sadece
miyom çıkarılacaksa cerrahi teknik miyomun yerleşim yerine göre
belirlenmelidir. Rahmin iç duvarına yakın olan miyomlar histeroskopik teknikle
çıkarılmalıdır. Bu teknikte hastanın karnı hiç kesilmez. Aynen mideye yapılan
endoskopik girişimler gibi vajinal yoldan bir kamera sistemiyle rahimin içine
girilir ve görülen miyom tıraşlama tekniğiyle tamamen çıkartılır. Bu teknikte kesi
veya dikiş kullanılmaz. Rahmin dışına doğru yerleşen miyomlarda ise laparoskopik
veya açık cerrahi teknik kullanılmalıdır. Cerrahi teknik dışında kullanılan
tedavi metotları maalesef çok başarılı değildir. Sonuç olarak miyom çoğu
kadının karşılaşabileceği ve genellikle ameliyat gerektirmeyen masum bir rahim
içi oluşumudur. Kontrollerin düzenli yapıldığı hallerde hiç kaygılanılmaması
gereken bir hastalıktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder