Halk
arasında basur olarak bilinen Hemoroid sıkça görülen, yaşam kalitesini olumsuz
etkileyen bir rahatsızlıktır. Son yıllarda uygulanan lazer uygulamaları ise Hemoroid
tedavilerinde başarı sağlıyor. Konu ile ilgili bilgi veren Medigold Sultan Hastanesinden Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. İlhami Beyaztaş Hemoroid’le ilgili tüm bilinmesi
gerekenleri anlattı.
Hemoroid’in bir tür damar şişmesi olduğuna değinen Beyaztaş,”
Hemoroid makat bölgesindeki toplar damarların şişmesi ve balonlaşmasıdır. Bacağımızda
gördüğümüz varislerin makat bölgesinde de varisleşmesi hastalığıdır. Bu damar
şiştiği zaman içinde kan gölleniyor ve bir süre sonra da pıhtı oluşuyor. Eğer
kan akımı sağlanmazsa o kan orada göllenip pıhtı oluşturuyor. Pıhtı bir süre
sonra da iltihaplanıyor. Daha sonra da damarı gerdirerek o bölgedeki pleksus
dediğimiz sinir ağını da etkileyerek şiddetli ağrılara sebep oluyor. Bu hale
gelmeden önce ne oldu da Hemoroid gelişti bunu iyi bilmek gerekiyor. Dolayısı
ile damar neden şişer, varis neden oluşur konularının üzerinde durmak
gerekiyor. Burada akımı engelleyen bir durumdan dolayı varis oluşuyor.” dedi.
Hasta
kabızlığı önemser ama ıkınmayı çok önemsemez.
Hemoroid’di tetikleyen nedenlere değinen İlhami
Beyaztaş şu bilgileri verdi. “Akım kabızlık sonucu o bölgedeki damarlara baskı
yapması sonucu oluşur. Ikınma refleksi toplardamar basıncını arttırıyor. Bu
yüzden hastaların aşırı ıkınmadan kaçınmaları gerekir. Hamilelik de hemoroidi
tetikleyen nedenlerden biridir. O bölge kanserleri, karın bağırsak kanseri de
hemoroidi tetikliyor olabilir. Dolayısı ile Hemoroid sadece tek başına bir
hastalık değildir aynı zamanda bir belirtidir. Biz Hemoroid’e bakarak bu
hastada kanser olma ihtimali var mı buna da bakıyoruz, bu yüzden belli yaş
gruplarında biz Hemoroid’de mutlaka kolonoskopi yapıyoruz. Hayatında hemoroid
olmamış, ağrı çekmemiş, kanama olmamış bir insan 50 yaşından sonra ani gelişmiş
bir Hemoroid’le ve kanama ile karşılaşırsa mutlaka kolonoskopiye gitmesi
gerekiyor. Burada kalın bağırsak kanserinden şüphe etmek gerekiyor. Toplumda
buna çok önem verilmez, hastayı bize getiren ana neden kanamadır. Hasta kandan
korkar çünkü.”
Kulaktan
dolma bilgilerle tedavi denemek zararlı olabilir.
Hemoroid’de kulaktan dolma bilgilere karşı dikkatli
olunması gerektiğine dikkat çeken Op. Dr. İlhami Beyaztaş,” Kulaktan dolma
bilgilerin, deneme yanılma yolu ile elde edilen bilgilerin zararları
bilinmediği için kontrolsüz olarak kullanılması sakıncalıdır. Belki anlık fayda
sağlanabilir ama ileri dönemde nasıl bir reaksiyon yapacağı bilinmez. Bu yüzden
kullanılmaları tavsiye edilmez. Mutlaka bilimsel süzgeçten geçmiş doktor tavsiyesi
ile uygulanacak tedavilere yönelmek gerekir. Her hastalığı önce doktorun
görmesi gerekir.” şeklinde konuştu.
Beslenme
şekli çok önemli.
Hemoroid’de izlenecek beslenme şekline de değinen Beyaztaş,”
Hemeroid’in sebepleri olan kabızlığı önlemek için günlük düzenli tuvalet
alışkanlığı edinme, her gün düzenli tuvalete gitme sevdiğimiz şeylerdir. Lifli gıdalar kabızlığı önleyen
gıdalardır. Bunların tüketilmesini tavsiye ediyoruz.” dedi.
TÜKETSİNLER
-
Bol su
-
İncir
-
Çekirdekli siyah üzüm
-
Kabuklu elma
-
Meyveleri kabukları ile birlikte yeme
-
Kepekli ekmek ( yapabiliyorsa kendileri
yapsınlar)
-
Sebze meyve ağırlıklı beslenmek
-
Balık
-
Sabahları aç karnına ballı şerbet tüketmek,
1 kaşık bal ve bir bardak su üzerine limon sıkılabilir ( her sabah aç karnına
tüketildiğinde bağırsak hareketlerini arttırıyor, kabızlığın önüne geçiyor,
karın ağrılarını azaltıyor.)
-
Ev yapımı yoğurt, kefir (sabah ve akşam
mutlaka tüketilmeli)
TÜKETMESİNLER
-
Her gün kırmızı et tüketmesinler
-
Şeker, tuz az tüketilecek
Lazer
tedavisi başarılı sonuçlar veriyor.
Hemoroid’de uygulanan
tedavi yöntemlerine değinen Op. Dr. İlhami Beyaztaş,” Hemoroid tedavisinde
öncelikle koruyucu tedbirlerin alınması gerekmektedir. Bunlar doğru beslenme,
kabız olmamaya dikkat etme, ıkınma hareketinden kaçınma gibi tedbirlerdir. Bunların
yetersiz kaldığı durumlarda medikal tedavi önerilir. Yüzde 90 - 95 gibi
oranlarda hastalar tıbbi tedavi ile düzelebiliyor. Sadece yüzde 5’inde cerrahi
tedavi planlanıyor. Dışarı sarkmış, balonların inmediği, beslenmenin de etki
etmediği hastalarda cerrahi uygulanır. Cerrahi yöntemi 3’üncü derece dediğimiz
dışarı sarkmış Hemoroid’de kullanıyoruz. Bu aşamada oradaki mukoza artık damar
özelliğini kaybetmiştir. İşin kötüsü pıhtılaşmaya sürekli açık bir damar vardır
ve onun ortadan kaldırılması gerekir. Eğer o ortadan kaldırılmazsa en küçük bir
kabızlık ve ıkınmada şişecek ve iltihaba dönüşecektir. Cerrahide kullanılan
değişik yöntemler var ancak son yıllarda uygun hastalarda lazerle yapılan
tedaviler oldukça başarılı sonuçlar vermektedir. Ağrısız bir yöntem olan lazer
tedavisi lokal veya spinal anestezi altında yapılabiliyor. 15 - 20 dakikalık
bir istirahatin ardından kişi aynı gün sosyal yaşantısına dönebiliyor. Yüzde 80-85
gibi bir başarı oranına sahip tedavinin ardından hastanın nüksü engellemek için
önleyici tedbirlere dikkat etmesi gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki, hiçbir tedavide
yüzde 100 sonuçtan bahsedemeyiz. Nüksler bazen hasta kaynaklı olabildiği gibi o
bölgenin anatomik yapısına da bağlı olarak gelişebilir.” dedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder