Ritm
bozukluğu hayati sonuçlar doğurabilecek önemli bir rahatsızlıktır. Özellikle
yaşlılar, hipertansiyon ve kalp hastaları ile kilo sorunu ve sigara alışkanlığı
olanların dikkatli olması gerekiyor. Konu ile ilgili Medigold Sultan Hastanesinden
Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ahmet Sarıçopur önemli bilgiler aktardı.
“Kalbin normal ritminin dışındaki kalp atım
şekillerine aritmi – ritim bozukluğu denir. Bazı ritim bozuklukları insan
hayatında çok ciddi sakatlıklara, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.
Atriyal fibrilasyon (AF) isimli aritmi türü, özellikle yaşlı hasta grubunda en
sık görülen ritim bozukluğudur ve beyin felcinin en önemli ve en sık rastlanan
nedenlerinden biridir. Kalbimiz; üst kısımda 2 kulakçık, alt kısımda 2 karıncık
olmak üzere 4 boşluktan oluşmaktadır. Kalbin pompalaması önce üstteki 2
kulakçığın, ardından alttaki 2 karıncığın sırayla kasılması ile olur. Kalbimiz
dakikada 60 ila 100 arasında atar ve kanı vücudumuza gönderir. Atriyal
fibrilasyon dediğimiz durumda ise kulakçıklar dakikada 500-600 kez kasılır,
yani titrer, aktif olarak kanı pompalayamaz, karıncıklar ise düzensiz şekilde
değişken hızda kanı vücuda pompalar. Bu durumda kanın kulakçıklarda göllenmesi,
devir daim olmaması sonucunda burada pıhtı oluşabilir. Bu pıhtıların karıncığa
geçmesi, buradan da beyne pompalanması durumunda pıhtının beyinde tıkadığı
damarın beslediği bölge işlevini kısmen veya tamamen, kalıcı veya geçici olarak
kaybeder. Tıkanan damar konuşma merkezini besliyorsa konuşma bozulur, görme
merkezini besliyorsa görme bozulur, kişinin hareketleriyle ilgili merkezin
beslenmesi bozulduysa bir tarafta tutmama veya güçsüzlük gibi sakatlıklar
meydana gelir. Çok ciddi tıkanıklıklarda ölüm dahi görülebilir. Felç geçiren
hastalara ritim takibi yapan EKG holter cihazı takıp analiz ettiğimizde önemli
bir bölümünde bu ritim bozukluğuna girip çıktıklarını tespit ediyoruz.
Kimler
bu ritm bozukluğu açısından risk altındadır?
Yaşlılar, hipertansiyon hastaları, kalp damar
hastaları, kalp kapak hastalığı olanlar, tiroid fonksiyon bozukluğu olanlar,
kilolu insanlar, sigara ve alkol kullananlar, şeker hastaları ve uyku apnesi olanlar
AF açısından daha fazla riske sahiptir.
Bu
hastalık nasıl anlaşılır?
AF; kalp ritmi normal seyrederken kısa süreli ataklar
şeklinde ritmin bozulup tekrar normale dönmesi şeklinde olabileceği gibi ritmin
hiç düzelmemesi de söz konusu olabilir.
AF’ye giren hastalarda:
-
çarpıntı,
-
nefes darlığı,
-
daha önce kolaylıkla çıktığı yokuşu ve
merdivenleri eskisi gibi çıkamama,
-
göğüs ağrısı,
-
baş dönmesi,
-
bayılma,
-
kollarda uyuşma gibi birtakım belirtiler
olur fakat kişinin herhangi bir şikayeti olmazken ani gelişen bir felç sonrası
da hastaneye getirilebilir. Bu tür şikayetleri olan, ayrıca risk grubunda olup
herhangi bir şikayeti olmayan hastaların kardiyoloji polikliniğinde kontrolden
geçmeleri erken teşhis ve tedavi için çok önemlidir.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder